Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
giydiği yakışırken eller bakışırken
Anlamı:

1. `gençken, güzelken` anlamında kullanılan bir söz


giydirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giydirebilmek işi


giydirebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Giydirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Giydirmeye gücü yetmek

3. Giydirme becerisi bulunmak


giydirici
Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , isim , isim , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Stüdyolarda oyuncuların giyimine yardım eden kimse, gardıropçu

2. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Oyuncuların giysilerini giydiren kimse, gardıropçu


giydiricilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giydiricinin yaptığı iş, gardıropçuluk


giydirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giydirilmek işi


giydirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Giydirme işi yapılmak

Örnek:

1. Odaya, piyade zabiti gibi giydirilmiş küçük bir çocuk girdi.

1. Odaya, piyade zabiti gibi giydirilmiş küçük bir çocuk girdi.


giydirip kuşatmak
Anlamı:

1. temiz, yeni giysilerle donatmak

Örnek:

1. O da kendisinden yirmi yaş küçük arabacısını sevmiş, nikâhla varmış, bu arabacıyı giydirip kuşatmış, âlâ bir bey yapmıştı.

1. O da kendisinden yirmi yaş küçük arabacısını sevmiş, nikâhla varmış, bu arabacıyı giydirip kuşatmış, âlâ bir bey yapmıştı.


giydiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giydirme işi


giydirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giydirmek işi


giydirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Giyme işini yaptırmak

Örnek:

1. İstanbul'un mahalle bekçilerine bir çeşit elbise, bir çeşit şapka giydirdiler.

1. İstanbul'un mahalle bekçilerine bir çeşit elbise, bir çeşit şapka giydirdiler.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ağır sözler söylemek, hakaret etmek


giyebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyebilmek işi


giyebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Giyme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Kim bilir buraya gelmek için kiraladığınız şu smokini giyebilmeniz ne fedakârlıklara mal olmuştur size, dedi.

1. Kim bilir buraya gelmek için kiraladığınız şu smokini giyebilmeniz ne fedakârlıklara mal olmuştur size, dedi.

2. Giymeye gücü yetmek

3. Giyme becerisi bulunmak


giyecek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giysi


gıygıy
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir tür yaylı saz

Örnek:

1. Yalıda eline bir gıygıy almayan tek kişi Ahmet Midhat Efendi'dir.

1. Yalıda eline bir gıygıy almayan tek kişi Ahmet Midhat Efendi'dir.


gıygıycı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemancı

2. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Beceriksiz


giyiliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyilme işi


giyilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyilmek işi


giyilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Giyme işi yapılmak


giyim

İlgili Kelimeler:

giyimçizer, giyimevi, giyim gösterisi, giyim kuşam, açık giyim, hazır giyim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyme işi

2. Giyme biçimi

Örnek:

1. Sonunda giyiminden garsonların başı olduğu anlaşılan biri yaklaştı.

1. Sonunda giyiminden garsonların başı olduğu anlaşılan biri yaklaştı.

3. Giysi


giyim gösterisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Defile


giyim kuşam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üst baş

Örnek:

1. Giyime kuşama para harcamazdı.

1. Giyime kuşama para harcamazdı.


giyimçizer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir modaevinde yeni ürünlerin oluşumunu ve yaratılmasını sağlayan kimse, stilist

2. Giyim eşyası alanında uzmanlaşmış moda desinatörü, stilist


Telaffuz : giyi'mçizer

giyimevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her türlü giysi satan dükkân veya mağaza, konfeksiyon mağazası


Telaffuz : giyi'mevi

giyimli

İlgili Kelimeler:

giyimli kuşamlı, açık giyimli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Giyinmiş, giyinik

Örnek:

1. Memur çocukları güzel giyimli olurlardı.

1. Memur çocukları güzel giyimli olurlardı.