Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
gelecek zaman

İlgili Kelimeler:

gelecek zaman görünümü, gelecek zaman kipi, gelecek zaman sıfat-fiili

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan sonraya ait olduğunu belirten, -e, -ecek, -esi, -se, -meli ekleriyle kurulan zaman: Gele, gelecek, gelesi, gelse, gelmeli gibi


gelecek zaman görünümü
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Gelecek zaman sıfat-fiiliyle yardımcı fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve niyet kavramı veren görünüm

Örnek:

1. Gidecek olmak. Gelecek olmak.

1. Gidecek olmak. Gelecek olmak.


gelecek zaman kipi
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan sonraya ait olduğunu sınırlı bir biçimde gösteren, -ecek ekiyle kurulan kip: Geleceğim, geleceksin gibi


gelecek zaman sıfat-fiili
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , İsim veya sıfat gibi kullanılan, gelecek zaman kavramı veren, -ecek, -esi ekleriyle kurulan fiilimsi: Akacak kan damarda durmaz. Göresim geldi gibi


gelecekçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelecekçilik yanlısı olan, fütürist


gelecekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtalyan şairi Marinetti'nin 1909 yılında yayımladığı bildiri ile ortaya çıkan, yeni hayatı övme, geleneksel edebî kuralları yıkma amacını güden ve Dadacılık, gerçeküstücülük vb. akımlara öncülük etmiş olan edebiyat çığırı, fütüristlik, fütürizm


geleğen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , Ana ırmağa karışan (akarsu)


gelembe
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Koyun yatağı


geleme
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İki yıl sürülmeyen, boş tarla


gelen

İlgili Kelimeler:

gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)


gelen ağam giden paşam
Anlamı:

1. `yönetim kimde olursa olsun benim için fark etmez` anlamında kullanılan bir söz


gelen geçen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelen giden


gelen giden
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gelenler, uğrayanlar, ziyaret edenler, gelip geçenler, gelen geçen


gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
Anlamı:

1. `beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır` anlamında kullanılan bir söz


Gelendost
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isparta iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : gele'ndost

gelene git denilmez
Anlamı:

1. `kendiliğinden gelen bir konuk geri çevrilmez` anlamında kullanılan bir söz


gelenek
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon

Örnek:

1. Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır.

1. Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır.


gelenekçi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geleneklere bağlı kimse, ananeci

Örnek:

1. Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir.

1. Gelenekçiler için her ev temizliği bir, radikaller içinse biriciktir.


gelenekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumsal kurumları ve inançları daha çok geçmişten süregeldikleri için benimseyen, saygın tutan, destekleyen, yeni kültür ögelerine daha az değer veren tutum veya öğreti, ananecilik


gelenekleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gelenekleşmek işi


gelenekleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gelenek durumuna gelmek, gelenek değeri kazanmak

Örnek:

1. Binlerce yıllık gelenekleşmiş Türk psikolojisi, bir merkez etrafında toplanmayı çok sevmiştir.

1. Binlerce yıllık gelenekleşmiş Türk psikolojisi, bir merkez etrafında toplanmayı çok sevmiştir.


gelenekleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gelenekleştirmek işi


gelenekleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi gelenek durumuna getirmek


gelenekli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geleneği olan, geleneklere dayanan

Örnek:

1. Gelenekli aile terbiyesi.

1. Gelenekli aile terbiyesi.


geleneksel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geleneğe dayanan, gelenekle ilgili olan, kökleşik, ananevi, tradisyonel

Örnek:

1. Üstünde, geleneksel pandomim giysileri olan siyah külot pantolon ve silindir şapka vardır.

1. Üstünde, geleneksel pandomim giysileri olan siyah külot pantolon ve silindir şapka vardır.