Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
etiketletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Etiketleme işini yaptırmak


etiketli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Etiketi olan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Protokole uygun (davranış)


etiketlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiket yapmaya yarayan kap


etiketsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Etiketi olmayan


etiketsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiketsiz olma durumu


etil

İlgili Kelimeler:

etil alkol

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organik birleşiklerin birleşimine giren karbon ve hidrojen atomları grubu

Örnek:

1. Etil klorür.

1. Etil klorür.


Lisan : Fransızca éthyle

etil alkol
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Alkol


etilen
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen birleşimi


Lisan : Fransızca éthylène

Etimesgut
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ankara iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : etime'sgudu

etimolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köken bilimci


Lisan : Fransızca étymologue

Telaffuz : l ince okunur

etimoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Köken bilimi


Lisan : Fransızca étymologie

Telaffuz : l ince okunur

etimolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Köken bilimsel

Örnek:

1. Soho kelimesinin etimolojik anlamını merak ettim.

1. Soho kelimesinin etimolojik anlamını merak ettim.


Lisan : Fransızca étymologique

Telaffuz : l ince okunur

etinden et koparmak (veya kesmek)
Anlamı:

1. çok acı vermek


etine dolgun
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şişman sayılmayan, balıketinde


etiyoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Neden bilimi


Lisan : Fransızca étiologie

Telaffuz : l ince okunur

etiyolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Neden bilimsel, sebep bilimsel


Lisan : Fransızca étiologique

Telaffuz : l ince okunur

Etiyopyalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etiyopya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse, Habeş, Habeşî


Özel: Evet

etken

İlgili Kelimeler:

etken fiil, etken madde

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etki eden şey, faktör

Örnek:

1. Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur.

1. Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur.

2. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir

3. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan anlam_fiil, etken anlam_fiil, aktif, aktif anlam_fiil, malum, edilgen karşıtı

Örnek:

1. Kırmak, bilmek etken fiillerdir.

1. Kırmak, bilmek etken fiillerdir.


etken fiil
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Etken

Örnek:

1. Ali kediyi çok sever cümlesindeki `sever` fiili etken fiildir.

1. Ali kediyi çok sever cümlesindeki `sever` fiili etken fiildir.


etken madde
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organizmada yapı ve işlevleri etkileyerek biyolojik bir yanıt veren doğal, yapay veya yarı yapay kimyasal madde, etkili madde


etkenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etken olma durumu

2. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Bir ışığın bir duyar katı etkileme özelliği


etki

İlgili Kelimeler:

bozucu etki, kılcal etki, yan etki

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir

Örnek:

1. Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu.

1. Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu.

2. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım

Örnek:

1. Tokadın etkisi kötü oldu.

1. Tokadın etkisi kötü oldu.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim

Örnek:

1. Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu.

1. Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu.


etki bırakmak
Anlamı:

1. kuvvetli bir biçimde etkilemek


etki etmek
Anlamı:

1. etkilemek


etkileme

İlgili Kelimeler:

görsel etkileme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etkilemek işi, tesir