bozucu etki, kılcal etki, yan etki
1. isim , isim , isim , isim , Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir
1. Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu.
1. Yaşadıklarını yazmanın böylesine bir etki yapabileceğinden hiç haberim yoktu.
2. Bir etken veya bir sebebin sonucu, yardım
1. Tokadın etkisi kötü oldu.
1. Tokadın etkisi kötü oldu.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim
1. Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu.
1. Sustu, istediği etkiyi tam olarak yapmak için olmalıydı bu.