Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
diş eti-damak ünsüzü
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dil ucunun, üst diş etleriyle ön damağa dokunmasından oluşan ünsüz, diş-damak ünsüzü: c, ç, z, s, n, j, ş


diş eti-dudak ünsüzü
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Alt dudağın üst dişlere dokunmasıyla oluşan dudak ünsüzü, diş-dudak ünsüzü: f, v


diş eti ünsüzü
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Dil ucunun diş etine dokunmasından oluşan ünsüz: j, ş


dış evlilik
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Evlenecek kimsenin eşini kendi boy veya soyunun dışından seçmesi kuralına dayalı evlilik biçimi, dışarıdan evlenme, egzogami


diş fırçası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dişleri temizlemede kullanılan bir fırça türü

Örnek:

1. Şimdiki hâlde bir diş fırçam bile yok.

1. Şimdiki hâlde bir diş fırçam bile yok.


dış gebelik
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Döllenmiş bir yumurtanın döl yatağı dışında oluşması ve gelişmesi


diş geçirememek
Anlamı:

1. gücü yetmemek

Örnek:

1. Anası cahil kadın. Delikanlı oğluna diş geçiremedi.

1. Anası cahil kadın. Delikanlı oğluna diş geçiremedi.


Ön Takı : (birine)

diş geçirmek
Anlamı:

1. zorla veya inatla istediğini yaptırmak

Örnek:

1. Karşısındakine diş geçirmek inadı gene kabarmıştı.

1. Karşısındakine diş geçirmek inadı gene kabarmıştı.


dış gezegen
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Yörüngesi yer yörüngesinin dışında kalan gezegen


dış gezi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ülke sınırları dışına yapılan gezi


diş gıcırdatmak
Anlamı:

1. öfkesini davranışlarıyla göstermek


diş göstermek
Anlamı:

1. güçlü olduğunu, saldırıya geçebileceğini durumuyla belli etmek, tehdit etmek


dış güçler
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekonomi ve politika açısından güçlü devletler

2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Mekanik parçalanma, kimyasal ayrışma, rüzgâr, dalga, akarsu ve buzulların etkileri gibi kökenleri güneş enerjisine dayanan güçlerin veya etkenlerin bütünü


dış hat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İş yerlerinde bulunan santrallerde iş yerinin dışarıyla bağlantısını sağlayan haberleşme ağı


dış hatlar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yurt dışı ulaşımını sağlayan yol

2. Hava yollarında dış ülkelere gidiş dönüşün yapıldığı terminal

Örnek:

1. Türk Hava Yollarının dış hatlarda çalışan görevlileri.

1. Türk Hava Yollarının dış hatlarda çalışan görevlileri.


diş hekimi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Diş, ağız bakımıyla ve hastalıklarıyla uğraşan hekim, dişçi, diş doktoru, diş tabibi


diş hekimliği
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Diş, ağız bakımıyla ve hastalıklarıyla uğraşan tıp dalı, dişçilik, diş tababeti


diş ipi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Diş ara yüzeylerini temizlemek amacıyla kullanılan, ince ipek liflerinden üretilen, çoğu zaman mumla kaplanmış, büklümsüz özel bir ip türü


dış işleri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir devletin başka devletlerle ilgili işleri, hariciye


dış kapı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Binayı sokaktan ayıran giriş kapısı

Örnek:

1. İki yanı ağaçlı yol ta dış kapıya kadar uzayıp gidiyordu.

1. İki yanı ağaçlı yol ta dış kapıya kadar uzayıp gidiyordu.


dış kapının mandalı
Anlamı:

1. uzak akraba

2. önemsiz, değersiz


dış kavuz
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Buğdaygillerde başakçığın en altında, bazı türlerde çiçeğin bütün organlarını içerisine alacak bir biçimde gelişmiş olan kavuz


diş kirası
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mecaz , mecaz , Sarayda, zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para

Örnek:

1. Ziyafet sofrasında yiyip içen bir sofra gibi diş kirasını da düşünür.

1. Ziyafet sofrasında yiyip içen bir sofra gibi diş kirasını da düşünür.

2. Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb


dış kredi
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Ekonomik durumu iyi olan ülkelerden sağlanabilecek kredi


dış kulak
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kulağın, kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşan bölümü