92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Deneyle kazanılması imkânsız, akılla ilgili olan bilgi, transandantal
Telaffuz : dene'yüstü
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Deneyüstücülük yanlısı, transandantalist
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , İnsan bilgisinin niteliğini ve ilkelerini akıl yoluyla çözmek amacıyla deney alanının ötesine gitmeye çalışan anlayış, mütealiye, transandantalizm
2. Ahlakta belli bir gizemciliği savunan, Tanrı, doğa ve insanı kaynaştırmaya çalışan Amerikan felsefe okulu, mütealiye, transandantalizm
denge fiyatı, denge kalası, denge taşı, iç denge, kararlı denge, kararsız denge, toplumsal denge, arz talep dengesi, borçluluk dengesi, bütçe dengesi, elektrolit dengesi, ışınım dengesi, sahne dengesi
1. isim , isim , isim , isim , Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
2. Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar
1. Ruhsal denge.
1. Ruhsal denge.
3. Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması
1. Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi.
1. Dünyadaki bütün dengeler değişti. Artık ne Sovyetler var, ne komünizm tehlikesi.
4. Ekonomik hayatın uyumlu düzeni
5. fizik , fizik , fizik , fizik , Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Piyasalarda arz ve talep miktarlarının eşitlendiği fiyat
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Aletli jimnastik dalında kullanılan, 1,20 metre yüksekliğinde, 5 metre uzunluğunda, 10 santimetre yürüme yüzeyi olan, piramit biçiminde, iki ayak üzerinde duran, düzgün kalastan yapılmış denge aracı
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Omurgalıların özellikle de memelilerin iç kulak keseciğinde bulunan kalsiyum tuzu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Denge ögesini ön planda tutan
1. Dengeci bir yönetim.
1. Dengeci bir yönetim.
1. -i , -i , -i , -i , Dengeli duruma getirmek
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir cismi güç katarak veya eksilterek denge durumuna getirmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dengelenme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Denge sağlayan, dengeleme özelliği olan kimse veya şey
2. Otomobillerde eğikliği veya yaylanma genliğini azaltmak için şasi ve tekerleklere yerleştirilen düzen, stabilizatör
3. kimya , kimya , kimya , kimya , Bir evredeki işlemin daha dengeli bir duruma gelmesini sağlayan alet
dengeli beslenme
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dengesi olan, muvazeneli, stabil
2. Kurallara uygun, sıkıntı yaratmayan
1. Hiç kimse Türkiye'de normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez.
1. Hiç kimse Türkiye'de normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tutum ve davranışlarında uyum olan (kimse), istikrarlı, kararlı, stabil
1. Bir sanatçının bu oranda eksiksiz ve dengeli olması aklın alacağı şey değildir.
1. Bir sanatçının bu oranda eksiksiz ve dengeli olması aklın alacağı şey değildir.
1. isim , isim , isim , isim , Sağlık için gerekli olan besinleri belirli ölçülerde ve düzenli olarak alma
1. dengeli duruma getirmek
1. Sevgimde bir azalma olsaydı, bu bir bakıma beni dengeli kılardı.
1. Sevgimde bir azalma olsaydı, bu bir bakıma beni dengeli kılardı.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Dengeli bir biçimde, istikrarlıca
Telaffuz : dengeli'ce