demirlemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kapı ve pencerenin kol demirini takmak, kapatmak

Örnek:

1. Pencereleri demirledikten sonra içim rahatladı.

1. Pencereleri demirledikten sonra içim rahatladı.

2. nesnesiz , nesnesiz , denizcilik , denizcilik , nesnesiz , nesnesiz , denizcilik , denizcilik , Gemi demir atmak

Örnek:

1. Onların her gelişinde uzakta demirleyen gemilerine alıştık.

1. Onların her gelişinde uzakta demirleyen gemilerine alıştık.

3. -le , -le , -le , -le , Demire vurmak

Örnek:

1. Hayran Baba'yı bir serseriyle birlikte demirlemişlerdi.

1. Hayran Baba'yı bir serseriyle birlikte demirlemişlerdi.

---

demirlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirlenmek işi

---

demirlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Demirleme işine konu olmak

---

demirleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirleşmek işi

---

demirleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Demir durumuna gelmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Demir gibi sağlam duruma gelmek

Örnek:

1. Duvarlar simsiyah kesildi, kapılar demirleştiler.

1. Duvarlar simsiyah kesildi, kapılar demirleştiler.

---

demirletilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirletilmek işi

---

demirletilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Demirlemesi sağlanmak

---

demirletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirletmek işi

---

demirletmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Demirleme işini yaptırmak

Örnek:

1. Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu.

1. Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu.

---

demirleyebilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirleyebilmek işi

---

demirleyebilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Demirleme ihtimali veya imkânı bulunmak

---

demirleyiş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Demirleme işi

---

demirli

İlgili Kelimeler:

demirli beton

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan

Örnek:

1. Demirli sular. Demirli ilaçlar.

1. Demirli sular. Demirli ilaçlar.

2. Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan

Örnek:

1. Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor.

1. Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bağlanıp kalmış

Örnek:

1. Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu.

1. Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu.

4. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Demir atmış (gemi)

5. zarf , zarf , zarf , zarf , Demir atmış bir biçimde

Örnek:

1. Her sabah, şimdi limanda demirli duran bu gemide uyanacaklardı.

1. Her sabah, şimdi limanda demirli duran bu gemide uyanacaklardı.

---

demirli beton

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Betonarme

---

Demirözü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bayburt iline bağlı ilçelerden biri

---

Özel: Evet

Telaffuz : demi'rözü

Demirperde

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkinci Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş döneminde, batılı ülkelerin kendilerini Doğu Bloku ülkelerinden ayıran sınıra ve bu ülkelere taktıkları ad

---

Özel: Evet

demirsi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Demiri andıran, demire benzeyen, demir gibi, demirimsi

---

demirsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Demiri bulunmayan, içinde demir olmayan

---