Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
darlaştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Darlaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Darlaştırmaya gücü yetmek


darlaştırılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darlaştırılabilmek işi


darlaştırılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Darlaştırılma ihtimali veya imkânı bulunmak


darlaştırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darlaştırılmak işi


darlaştırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dar duruma getirilmek


darlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darlaştırmak işi


darlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dar duruma getirmek


darlık

İlgili Kelimeler:

gönlü darlık, ufku darlık, göğüs darlığı, gönül darlığı, mitral darlığı, nefes darlığı, soluk darlığı, yürek darlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dar olma durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geçim zorluğu

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İç sıkıntısı

Örnek:

1. Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu.

1. Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu.


darmadağın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok dağınık ve karışık, darmadağınık, tarumar


Telaffuz : da'rmadağın

darmadağın etmek
Anlamı:

1. dağıtmak, karıştırmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , dayak atıp iyice dövmek

Örnek:

1. Köy kahvesinden yetişen birkaç delikanlı bu haşarıları darmadağın etmişti.

1. Köy kahvesinden yetişen birkaç delikanlı bu haşarıları darmadağın etmişti.


darmadağın olmak
Anlamı:

1. dağınık ve karışık duruma gelmek

Örnek:

1. Gözlerinin sürmesi akmış, saçları darmadağın olmuştu.

1. Gözlerinin sürmesi akmış, saçları darmadağın olmuştu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , kötü bir biçimde dövülmek


darmadağınık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Darmadağın


Telaffuz : da'rmadağınık

darmadağınıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darmadağınlık


darmadağınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darmadağın olma durumu, darmadağınıklık


darmaduman
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Karmakarışık


Telaffuz : da'rmaduman

darmaduman etmek
Anlamı:

1. karmakarışık bir duruma getirmek


darmaduman olmak
Anlamı:

1. karmakarışık bir duruma gelmek

2. dağılıp gitmek

Örnek:

1. Eskiler, genç hürriyet jandarmalarının aman vermez takipleri altında darmaduman olmuşlardı.

1. Eskiler, genç hürriyet jandarmalarının aman vermez takipleri altında darmaduman olmuşlardı.

3. yenilmek


darmadumanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Darmaduman olma durumu


darmstadtiyum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 110, atom ağırlığı 271 olan, 25 °C'de katı olduğu, gümüş renginde veya gri renkte olduğu tahmin edilen yapay bir element (simgesi Ds)


Telaffuz : darmsta'dtiyum

darp

İlgili Kelimeler:

darbetmek, darphane

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vurma, dövme

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Çarpma

3. müzik , müzik , müzik , müzik , Vuruş


Lisan : Arapça arb

darphane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Madenî para basılan yer


Lisan : Arapça arb + Farsça ḫāne

Telaffuz : darpha:ne

dart
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 oklama


Lisan : İngilizce dart

daru
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İlaç


Lisan : Farsça dārū

Telaffuz : da:ru:

darülaceze
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düşkünlerevi


Lisan : Arapça dār + ʿaceze

Telaffuz : da:rülaceze, l ince okunur

darülbedayi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Güzel sanatlar kuruluşu

Örnek:

1. Darülbedayi ismini bulan da doktor ve şair Hüseyin Suat'tı.

1. Darülbedayi ismini bulan da doktor ve şair Hüseyin Suat'tı.


Lisan : Arapça dār + bedāyiʿ

Telaffuz : da:rülbeda:yi: