Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ağlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birlikte ağlamak

Örnek:

1. İhtiyarlar, analar, çocuklar ağlaşıyor / Gökten geniş bir yürek matemimi taşıyor

1. İhtiyarlar, analar, çocuklar ağlaşıyor / Gökten geniş bir yürek matemimi taşıyor

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sızlanmak


Ağlasun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Burdur iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ağla'sun

ağlatabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlatabilmek işi


ağlatabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ağlatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Ağlatmaya gücü yetmek


ağlatan gülmez
Anlamı:

1. `başkalarına zulmeden kimsenin kötülüğü yerde kalmaz, kendisine döner, o da ağlar` anlamında kullanılan bir söz


ağlatı
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Trajedi


ağlatış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlatma işi


ağlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlatmak işi

Örnek:

1. Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem.

1. Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem.


ağlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ağlamasına yol açmak


ağlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlayabilmek işi

Örnek:

1. Ağlayabilmesi için önce uluması gerekti.

1. Ağlayabilmesi için önce uluması gerekti.


ağlayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ağlama ihtimali bulunmak

2. Ağlama becerisi bulunmak


ağlayanın malı gülene hayretmez
Anlamı:

1. `birinden haksız olarak alınan mal, alana yarar sağlamaz` anlamında kullanılan bir söz


ağlayıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağıtçı

Örnek:

1. Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi.

1. Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi.


ağlayıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağıtçılık


ağlayıp da gözden mi olayım?
Anlamı:

1. `meseleyi büyütüp sıkıntıya girmek gereksiz` anlamında kullanılan bir söz


ağlayıp sızlamak
Anlamı:

1. çok ağlamak

Örnek:

1. Heyecandan üst üste aynı cümleleri tekrarlaya tekrarlaya, ağlaya sızlaya konuştu kızlarıyla.

1. Heyecandan üst üste aynı cümleleri tekrarlaya tekrarlaya, ağlaya sızlaya konuştu kızlarıyla.


ağlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlama işi

Örnek:

1. Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı

1. Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı


ağlayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağlayıvermek işi


ağlayıvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak ağlamak, ağlamayı alışkanlık edinmek


Telaffuz : ağlayı'vermek

ağlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ağı bulunan


Ağlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : a'ğlı

aglütinasyon
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Kümeleşim


Lisan : Fransızca agglutination

aglütinin
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Serumda meydana gelen ve pıhtılaşmaya sebep olan antikor


Lisan : Fransızca agglutinine

ağma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağmak işi

2. gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , gök bilimi , Akan yıldız


ağmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Sarkmak, aşağıya inmek

Örnek:

1. Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar.

1. Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar.

2. Yük vb. şeyler bir yana eğilmek