Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
çavlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Henüz ava alıştırılmamış doğan yavrusu


çavma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çavmak işi


çavmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Güneş doğmak

2. Dağılıp yayılmak, saçılmak

3. -den , -den , mecaz , mecaz , -den , -den , mecaz , mecaz , Cıvmak


çavşır
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)

2. Bu bitkinin eczacılıkta kullanılan reçinesi


Lisan : Arapça cāvṣīr

Çavuldur
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri


Özel: Evet

çavun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayvan derisinden veya çavdan yapılmış kırbaç


çavuş

İlgili Kelimeler:

çavuş kuşu, çavuş üzümü, ahbap çavuş ilişkisi, astsubay başçavuş, astsubay çavuş, astsubay kıdemli başçavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay kıdemli üstçavuş, astsubay üstçavuş, başçavuş, kıdemli başçavuş, kıdemli üstçavuş, uzatmalı çavuş, uzman çavuş, üstçavuş, ahbap çavuşlar, belediye çavuşu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli

4. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş

Örnek:

1. Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor.

1. Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor.

5. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Askerî okullarda sınıf başkanı

Örnek:

1. İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur.

1. İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur.


çavuş kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çavuş kuşugillerden, uzun yay biçimli gagalı, güvercinden küçük, başı sorguçlu, kısa kanatlı bir kuş, ibibik, hüthüt (Upopa epops)


çavuş kuşugiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örneği çavuş kuşu olan bir kuş familyası


çavuş üzümü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kabuğu ince, çekirdeği ufak, iri taneli bir tür beyaz üzüm

Örnek:

1. Dün akşam, İstanbul'dan gelirken cebimdeki son mecidiyeyi bozdurup iki okka çavuş üzümü aldım.

1. Dün akşam, İstanbul'dan gelirken cebimdeki son mecidiyeyi bozdurup iki okka çavuş üzümü aldım.


çavuşluk

İlgili Kelimeler:

başçavuşluk, uzman çavuşluk, üstçavuşluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çavuş olma durumu

2. Çavuşun rütbesi

3. Çavuşun görevi


çay

İlgili Kelimeler:

çaykara, çaydaçıra

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu

Örnek:

1. Deli bir çayın kıyısındaki yalçın bir kaya gibidir.

1. Deli bir çayın kıyısındaki yalçın bir kaya gibidir.


çay

İlgili Kelimeler:

çayağacı, çay bahçesi, çay bardağı, çayevi, çay fincanı, çayhane, çay kaşığı, çay makinesi, çay ocağı, çay saati, çay servisi, çay şekeri, çay takımı, buzlu çay, daldırma çay, kuru çay, poşet çay, sallama çay, torba çay, yaprak çay, ada çayı, dağ çayı, elma çayı, paşa çayı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis)

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı

3. Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek

Örnek:

1. Bize çay ikram ettiler.

1. Bize çay ikram ettiler.

4. Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir içecek türü

5. Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı

Örnek:

1. Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım.

1. Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım.

6. Müzikli toplantı

Örnek:

1. Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir.

1. Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir.


Lisan : Çince

Çay
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

çay bahçesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çay, kahve ve alkolsüz içkilerin içildiği bahçe

Örnek:

1. Üstü kat kat satılacak, altı ya çay bahçesi olacak ya da gazino!

1. Üstü kat kat satılacak, altı ya çay bahçesi olacak ya da gazino!


çay bardağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çay içmekte kullanılan cam bardak

Örnek:

1. Elimde ince belli çay bardağı, yudum yudum içerek müşterileri seyrediyorum.

1. Elimde ince belli çay bardağı, yudum yudum içerek müşterileri seyrediyorum.


çay dökmek
Anlamı:

1. çay demleyip bardakta sunmak


çay fincanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle porselenden yapılan, kulplu fincan


çay kaşığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahve yaparken, ilaç içerken veya çaya toz şeker koyarken ölçek olarak kullanılan ve şekeri karıştırmaya yarayan küçük kaşık


çay kenarında kuyu kazmak
Anlamı:

1. elde, amaca ulaşılacak bol araç varken emek harcayarak başka yollar aramak


çay makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çay demlemek için üretilen elektrikli aygıt


çay ocağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çayevi


çay saati
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çay içmek için belirlenmiş saat


çay şekeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küp şeker


çay servisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çay dağıtımı