Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
büzebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büzebilmek işi


büzebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Büzme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Büzmeye gücü yetmek


büzgen
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adı


büzgü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım

Örnek:

1. Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak...

1. Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak...


büzgüleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büzgülemek işi


büzgülemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Büzgü şeklini vermek


büzgülü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan

Örnek:

1. Çiçekli kumaştan, büzgülü, yakası kayık bir elbise dikti.

1. Çiçekli kumaştan, büzgülü, yakası kayık bir elbise dikti.


büzgüsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Büzgüsü olmayan


buzhane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buz yapılan yer

2. Soğuk hava deposu


Lisan : Türkçe buz + Farsça ḫāne

Telaffuz : buzha:ne

buzkıran
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Donmuş deniz, göl veya ırmaklarda ulaşımı öteki gemilere kolaylaştırmakta kullanılan, buzları kırarak yol açmak için yapılmış gemi


Telaffuz : bu'zkıran

buzla
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı, bankiz, aysfilt


Telaffuz : bu'zla

buzlanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzlanabilmek işi


buzlanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Buzlanma ihtimali veya imkânı bulunmak


buzlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzlanma işi


buzlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzlanmak işi


buzlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Buzla kaplanmak, buz tutmak


buzlar çözülmek
Anlamı:

1. buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak


buzlaşabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzlaşabilmek işi


buzlaşabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Buzlaşma ihtimali veya imkânı bulunmak


buzlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buzlaşmak işi


buzlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Buz durumuna gelmek


buzlu

İlgili Kelimeler:

buzlu cam, buzlu çay, buzlu duman

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Buz tutmuş, buz bağlamış olan

Örnek:

1. Şimdi o, buzlu Erzurum yaylalarında bir fırkaya kumandan gidiyor.

1. Şimdi o, buzlu Erzurum yaylalarında bir fırkaya kumandan gidiyor.

2. Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş

Örnek:

1. Birer bardak buzlu su içerler.

1. Birer bardak buzlu su içerler.


buzlu cam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Saydamlığı giderilmiş cam

Örnek:

1. Tencereyi soğuması için kenara almış, buzlu camdan pembe kâseleri hazırlamış ve sabırsızlıkla kocasını beklemeye koyulmuştu.

1. Tencereyi soğuması için kenara almış, buzlu camdan pembe kâseleri hazırlamış ve sabırsızlıkla kocasını beklemeye koyulmuştu.

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Televizyon ekranı


buzlu çay
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğuk olarak ikram edilen bir çay türü


buzlu duman
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , denizcilik , denizcilik , gök bilimi , gök bilimi , Kutuplarda düşük ısı, yüksek nem ve sakin havada deniz üzerinde oluşan donmuş sis, buz sisi