borsa komisyoncusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Borsa aracısı

borsa oyunu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Borsada fiyatları düşürmeye veya yükseltmeye çalışarak havadan kazanç sağlama işi

Örnek:

1. Bu küçük serveti galiba bir borsa oyununda sıfıra indiriverdi.

1. Bu küçük serveti galiba bir borsa oyununda sıfıra indiriverdi.

borsa simsarı

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Müşteri ile borsa acenteleri arasında menkul değerlerin alım satımına aracılık eden gerçek veya tüzel kişi

borsa simsarlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Borsa simsarı olma durumu

borsa tahtası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Borsada alım satım fiyatlarının ilan edildiği pano

borsa üyesi

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Sermaye Piyasası Kurulu tarafından borsa işlemlerinde aracılık yapmasına izin verilen kuruluş

borsacı

İlgili Kelimeler:

karaborsacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değerli kâğıt, para ve tahvil üzerine borsa oyunu yapan kimse

borsacılık

İlgili Kelimeler:

karaborsacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Borsacının yaptığı iş

börtleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Börtlemek işi

börtlemek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kabarmak, şişmek

Örnek:

1. Biraz kanlı olan sol gözünün alt kapağında epeyce börtlemiş bir itdirseği vardı.

1. Biraz kanlı olan sol gözünün alt kapağında epeyce börtlemiş bir itdirseği vardı.

börtme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Börtmek işi

börtmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Az pişirmek, haşlamak

2. Kabarmak, şişmek

Örnek:

1. Har har soluyorlardı, sıcaktan dilleri börtmüştü.

1. Har har soluyorlardı, sıcaktan dilleri börtmüştü.

börttürme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Börttürme işi

börttürmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Börtme işi yaptırılmak

Örnek:

1. İki kaşık çorba pişirecek, dört biber börttürecek hâlleri kalmamıştı.

1. İki kaşık çorba pişirecek, dört biber börttürecek hâlleri kalmamıştı.

börtü böcek

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çeşitli böcekler

börtük

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Haşlanarak veya ateşte biraz kızartılarak pişmiş olan

börtülme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Börtülmek işi

börtülmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Börtme işine konu olmak

boru

İlgili Kelimeler:

boru ağı, boru akımı, boru askısı, boru bileziği, boru çiçeği, boru hattı, boru kabağı, boru kelepçesi, boru mengenesi, boru paça, boru yolu, kılcal boru, pik boru, plastik boru, profil boru, acemborusu, bağlantı borusu, emzik borusu, fallop borusu, güvenlik borusu, kalk borusu, kalorifer borusu, karavana borusu, nefes borusu, östaki borusu, paydos borusu, pis su borusu, sidik borusu, soluk borusu, su borusu, taharet borusu, ti borusu, u borusu, yağmur borusu, yat borusu, yem borusu, yemek borusu, yuf borusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir

Örnek:

1. Soba borusu kazanın içinden geçerdi.

1. Soba borusu kazanın içinden geçerdi.

2. Borazan

Örnek:

1. Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım.

1. Ankara'da ilk sabah boru sesinden uyandım.

boru ağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tesisatı oluşturan boruların bütünü

boru akımı

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Boru kaplamasının açık yerlerinden boruya girerek boru üzerinden akım uygulanan noktaya doğru akan ve anot yatağından toprağa geçen pozitif elektirik

boru askısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her tür borunun asılmasında kullanılan, lama demiri veya çelik çemberlerden yapılan askı

boru bileziği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soba borularının ek yerine geçirilen süslü çember

boru çalmak

Anlamı:

1. borazan öttürmek

Örnek:

1. Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlardı.

1. Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlardı.

boru çiçeği

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çan çiçeği

2. Tatula