Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bölmesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bölme ile ayrılmamış


bolometre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Işınımölçer


Lisan : Fransızca bolomètre

Telaffuz : bolome'tre, l ince okunur

Bolşevik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolşeviklik yanlısı kimse


Özel: Evet

Lisan : Fransızca bolchevique

Bolşeviklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rusya'da XX. yüzyıl başlarında doğan ve Lenin tarafından geliştirilen komünist hareket


Özel: Evet

Bolşevizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolşeviklik


Özel: Evet

Lisan : Fransızca bolchevisme

Bolu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri


Özel: Evet

Telaffuz : bo'lu

bölü
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bölme işlemini gösteren `/` veya `:` işaretlerinin okunuşu, taksim

Örnek:

1. `a/b` anlatımı, `a bölü b` diye okunur.

1. `a/b` anlatımı, `a bölü b` diye okunur.

2. Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda arasına konulan yatay çizginin okunuşu

Örnek:

1. `a/b` kesri `a bölü b` diye okunur.

1. `a/b` kesri `a bölü b` diye okunur.


bölücü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bölme işini yapan, bölen

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık


bölücülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölücü olma durumu, ara bozuculuk


bölük

İlgili Kelimeler:

bölükbaşı, bölük bölük, bölük pörçük, parça bölük, birimler bölüğü, levazım bölüğü, sade birimler bölüğü, söz bölüğü, süvari bölüğü, yüzlük birimler bölüğü, söz bölükleri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım

Örnek:

1. Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim.

1. Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim.

2. Saç örgüsü

3. Hizip

4. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik

Örnek:

1. Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş.

1. Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş.

5. matematik , matematik , matematik , matematik , On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı

Örnek:

1. Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü.

1. Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü.


bölük bölük
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Parçalara ayrılmış bir biçimde

Örnek:

1. Dizi dizi, bölük bölük kuytu bir körfeze doğru yollandılar.

1. Dizi dizi, bölük bölük kuytu bir körfeze doğru yollandılar.


bölük bölük olmak
Anlamı:

1. parçalanmak, kesilmek

Örnek:

1. Uykusu bölük bölük oldu bu acayip gecede.

1. Uykusu bölük bölük oldu bu acayip gecede.


bölük pörçük
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bütünlüğü sağlanamamış, parça parça

Örnek:

1. Acaba nedir diye düşünürken önündeki bölük pörçük kayaların üzerine çuval gibi bir şey düştü.

1. Acaba nedir diye düşünürken önündeki bölük pörçük kayaların üzerine çuval gibi bir şey düştü.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Dağınık bir biçimde


bölükbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri ordusunda üst rütbeli bir görevli

Örnek:

1. Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir.

1. Damat, Baltacılar Kethüdası ile bölükbaşılara hilatler giydirmiştir.


Telaffuz : bölü'kbaşı

Bolulu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolu ilinden olan kimse


Özel: Evet

Bolululuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bolulu olma durumu


Özel: Evet

bölüm

İlgili Kelimeler:

bölüm başkanı, alt bölüm, bağımsız bölüm, iş bölümü, su bölümü çizgisi, zekâ bölümü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım

Örnek:

1. Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor.

1. Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor.

2. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çağ, devir

Örnek:

1. O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar.

1. O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar.

4. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik

5. eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman

6. matematik , matematik , matematik , matematik , Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı


bölüm başkanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üniversitede bir bölümün yönetim işleri ile eğitim, öğretim, araştırma faaliyetlerinden sorumlu öğretim üyesi, kürsü başkanı


bölümleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölümlemek işi, sınıflama, tasnif


bölümlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birçok şey arasında, birbirine eşit veya benzer olanları kümelere ayırmak, sınıflamak, tasnif etmek, tasniflemek


bölümlendiriliş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölümlendirilme işi


bölümlendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölümlendirilmek işi


bölümlendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bölümlendirme işi yapılmak


bölümlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bölümlendirmek işi, sınıflandırma


bölümlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi bölümlere ayırmak, sınıflandırmak