92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Böbürlenme, kibir
1. Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı.
1. Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı.
Lisan : Farsça bebr
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Böbürlenme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Böbürlenmek işi
1. Babanızla böbürlenmeye nihayet veriniz yoksa büyük bir derde uğrarsınız.
1. Babanızla böbürlenmeye nihayet veriniz yoksa büyük bir derde uğrarsınız.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Övünerek kabarmak, üstünlük taslamak, kurulmak
1. Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi.
1. Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi.
boca alabanda, orsa boca
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin rüzgâr almayan yanı, rüzgâraltı, orsa veya rüzgârüstü karşıtı
Lisan : İtalyanca poggia
1. ünlem , ünlem , denizcilik , denizcilik , ünlem , ünlem , denizcilik , denizcilik , Boca etme komutu
1. geminin başını rüzgâr almayan tarafa çevirmek
1. Ne var ki Ateşoğlu dümendeydi. Yükseldi, yine boca etti.
1. Ne var ki Ateşoğlu dümendeydi. Yükseldi, yine boca etti.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , birden çevirip boşaltmak, dökmek
1. Şarap koyuyorum diye sirke şişesini boca etmişsin.
1. Şarap koyuyorum diye sirke şişesini boca etmişsin.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak
1. Ben de karşısında ne yapacağımı bilmez, şuursuz bir esir gibi şaşkın şaşkın bocaladım durdum.
1. Ben de karşısında ne yapacağımı bilmez, şuursuz bir esir gibi şaşkın şaşkın bocaladım durdum.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bocalama ihtimali bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , İri metal güllelerle oynanan kuka
Lisan : İtalyanca bocce
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Böcü
böcekbaşı, böcek bilimi, böcekhane, böcekkabuğu, böcekkapan, böceksavar, ağılı böcek, altın böcek, börtü böcek, çalgıcı böcek, kaplan böcek, makaslı böcek, sümüklü böcek, ağustos böceği, ateş böceği, bok böceği, cırcır böceği, gelin böceği, gergedan böceği, geyik böceği, gübre böceği, gül böceği, hamam böceği, hanım böceği, haziran böceği, ipek böceği, kırmız böceği, kız böceği, kuduz böceği, kunduz böceği, kürk böceği, mayıs böceği, orak böceği, osurgan böceği, patates böceği, pislik böceği, sigara böceği, su böceği, takla böceği, taş böceği, tespih böceği, uçuç böceği, uğur böceği, uyuz böceği, vızvız böceği, yaprak böceği, yıldız böceği
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere
2. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 santimetre kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı
3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar
1. Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum.
1. Artık onun yalnızca bir böcek ısırığı olduğunu düşünüyordum.