bivefalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vefasızlık

biyaprak

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yaprakları halka dizilişli, genellikle akvaryumlarda bulundurulan su bitkisi

biye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit

Lisan : Fransızca biais

biyel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Makinelerde, bir ucu pistona, öbür ucu volanı çeviren kaldıraca geçirilmiş, pistonun doğrusal hareketini krankta dairesel harekete çeviren, hareketli kol

Lisan : Fransızca bielle

biyeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biye geçirilmiş, biyesi olan

Örnek:

1. Yatağın üzerinde kol kapakları, cep ağızları lacivert biyeli, mavi ipek bir pijama duruyordu.

1. Yatağın üzerinde kol kapakları, cep ağızları lacivert biyeli, mavi ipek bir pijama duruyordu.

biyesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biyesi olmayan, biye geçirilmemiş olan

bıyığı (veya bıyıkları) terlemek

Anlamı:

1. bıyığı yeni yeni çıkmaya başlamak

Örnek:

1. Çocukları ve bıyıkları terlemeye yüz tutmuşları selamlıktan çağırdılar.

1. Çocukları ve bıyıkları terlemeye yüz tutmuşları selamlıktan çağırdılar.

bıyığını balta kesmez olmak

Anlamı:

1. kimseden korkusu olmamak

bıyığını silmek

Anlamı:

1. bir işi olmuş bitmiş sayarak onunla uğraşmaktan vazgeçmek

bıyık

İlgili Kelimeler:

badem bıyık, beşbıyık, kaytan bıyık, pala bıyık, pis bıyık, pos bıyık, yastık bıyık, asma bıyığı, tavşanbıyığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üst dudak üzerinde çıkan kıllar

Örnek:

1. Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti.

1. Bu sabah tıraş olurken bıyığını kesememişti.

2. Balıklarda deri uzantısı

3. Asma vb. bitkilerde, sarılıp tutunmaya yarayan sürgün

bıyık altından gülmek

Anlamı:

1. birinin durumuna belli etmemeye çalışarak gülümsemek

Örnek:

1. Sanki yarım ağız söylediğimi anlamış gibi bıyık altından gülerek şöyle bir süzüyor beni.

1. Sanki yarım ağız söylediğimi anlamış gibi bıyık altından gülerek şöyle bir süzüyor beni.

bıyık bırakmak

Anlamı:

1. bıyık uzatmak

bıyık burmak (veya bükmek)

Anlamı:

1. çalım yapmak amacıyla bıyıklarını kıvırmak

Örnek:

1. Bıyık buran, göğüs geren erleriz.

1. Bıyık buran, göğüs geren erleriz.

bıyıklanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıyıklanmak işi

bıyıklanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bıyığı çıkmak, bıyıklı duruma gelmek

bıyıkları ele almak

Anlamı:

1. delikanlılık çağına girmek

bıyıklı

İlgili Kelimeler:

bıyıklı balık, badem bıyıklı, kaytan bıyıklı, pala bıyıklı, pırasa bıyıklı, pos bıyıklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bıyığı olan

Örnek:

1. Kara bıyıklı iki adam da kalkmış çıkıyorlardı.

1. Kara bıyıklı iki adam da kalkmış çıkıyorlardı.

bıyıklı balık

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sazangillerden, büyüklerinin boyu 2 metreyi bulan, eti sevilen bir balık (Barbus fluviatilis)

bıyıklılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıyıklı olma durumu

bıyıksız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bıyığı olmayan, bıyığını tıraş etmiş olan

Örnek:

1. Bıyıksız yüzünde uykusuz gecelerin buruşukları var.

1. Bıyıksız yüzünde uykusuz gecelerin buruşukları var.

bıyıksızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıyıksız olma durumu

biyoçeşitlilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz ve kara sularındaki ekolojik ortamda yer alan canlılarda gözlenen değişkenlik

Telaffuz : biyo'çeşitlilik

biyodizel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kolza, ayçiçeği, soya gibi yağlı tohum bitkilerinden elde edilen yağların veya hayvansal yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan bir ürün

Telaffuz : biyo'dizel

biyoelektrik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlı varlıkların ürettiği elektrik

Lisan : Fransızca bioélectrique

Telaffuz : biyo'elektrik

biyoelektronik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Moleküler biyolojinin hücrelerin yapısına giren moleküller arasında geçerli elektrostatik güçlerini inceleyen bölümü

Lisan : Fransızca bioélectronique

Telaffuz : biyo'elektronik