Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
bilgilendirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bilgilendirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Bilgilendirme gücü bulunmak


bilgilendirilebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilendirilebilmek işi


bilgilendirilebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bilgilendirilme ihtimali veya imkânı bulunmak


bilgilendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilendirilmek işi


bilgilendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bilgilendirme işi yapılmak


bilgilendiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilendirme işi


bilgilendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilendirmek işi

2. Alt makamın üst makama bir konuda özet olarak verdiği bilgi veya açıklama, brifing


bilgilendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir konuda bilgi sahibi olmasını sağlamak, haberdar etmek


bilgilenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilenebilmek işi


bilgilenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bilgilenme ihtimali veya imkânı bulunmak


bilgileniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilenme işi


bilgilenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgilenmek işi


bilgilenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bilgi sahibi olmak, öğrenmek

Örnek:

1. O izahat veriyor, biz bilgileniyoruz.

1. O izahat veriyor, biz bilgileniyoruz.


bilgileşim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuruluşlar, şirketler arasında bilgi satma, bilsat


bilgili
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bilgi sahibi olan, malumatlı, malumattar, malumat sahibi, haberli

Örnek:

1. Ama iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi?

1. Ama iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi?

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Bilgiye dayalı bir biçimde

Örnek:

1. Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi.

1. Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi.


bilgilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ansiklopedi


bilgililik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgili olma durumu


bilgin

İlgili Kelimeler:

ruh bilgini

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim


bilgince
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bilgine yakışır bir biçimde, bilgin gibi

Örnek:

1. Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim.

1. Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim.


Telaffuz : bilgi'nce

bilginleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilginleşmek durumu


bilginleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bilgin durumuna gelmek


bilginlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilgin olma durumu


bilgisayar

İlgili Kelimeler:

bilgisayar ağı, bilgisayar korsanı, bilgisayar masası

Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin

Örnek:

1. Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor.

1. Bilgisayarındaki disketi çıkarıyor, resimlerle birlikte büyükçe bir sarı zarfa koyuyor.


bilgisayar ağı
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Kaynaklarını paylaşmak üzere birbirine bağlanmış iki veya daha fazla bilgisayarın oluşturduğu yapı


bilgisayar korsanı
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayar ve haberleşme teknolojileri konusundaki bilgisini gizli verilere ulaşmak, ağlar üzerinde yasal olmayan zarar verici işler yapmak için kullanan kimse