Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
biçimsizleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Biçimsiz duruma getirilmek, biçimi bozdurulmak


biçimsizleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçimsizleştirmek işi


biçimsizleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Biçimsiz duruma getirmek, biçimini bozmak


biçimsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçimsiz olma durumu

2. Çirkinlik, yakışıksızlık

Örnek:

1. Vaziyetimizin biçimsizliğini düşünerek yürüsek iyi olur, dedim.

1. Vaziyetimizin biçimsizliğini düşünerek yürüsek iyi olur, dedim.


bıcır bıcır
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürekli ve hızlı bir biçimde

Örnek:

1. Onlar bıcır bıcır konuşup gülecekler, koşup oynayacaklar.

1. Onlar bıcır bıcır konuşup gülecekler, koşup oynayacaklar.


bıcırgan
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Boru biçimindeki maden parçaların içini düzleştirip parlatmakta kullanılan alet


biçiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçme işi


biçiverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçivermek işi


biçivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak biçmek


Telaffuz : biçi'vermek

biçki

İlgili Kelimeler:

biçki dikiş kursu, biçki dikiş yurdu, biçki yurdu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi

Örnek:

1. Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi.

1. Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi.


bıçkı

İlgili Kelimeler:

bıçkıevi, bıçkıhane, bıçkı tozu, kapak bıçkısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tahta veya ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere

2. Motorla çalışan bir tür güçlü testere

3. Saraç bıçağı

4. Bağ budamaya yarayan dişli bıçak


biçki dikiş kursu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Terzilik mesleğini öğretmek amacıyla verilen kurs


biçki dikiş yurdu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Halka açık terzilik mesleğini öğretme ve uygulama yeri, biçki yurdu


bıçkı tozu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğramacılıkta bıçkıdan çıkan ve çoklukla yakacak olarak kullanılan toz ve talaş


biçki yapmak
Anlamı:

1. dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesmek


biçki yurdu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçki dikiş yurdu


biçkici
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumaşı belli bir modele göre biçen kimse


bıçkıcı

İlgili Kelimeler:

kapak bıçkıcısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıçkı ile ağaç ve tahta kesen kimse

2. Bıçkı yapıp satan kimse


biçkicilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biçkicinin yaptığı iş


bıçkıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıçkıcının yaptığı iş


bıçkıevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tomruklardan kalas, kalaslardan daha ince tahtalar kesen, boylarını ve kenarlarını düzgün ve eşit olarak düzelten iş yeri


Telaffuz : bıçkı'evi

bıçkıhane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıçkıevi


Lisan : Türkçe bıçkı + Farsça ḫāne

Telaffuz : bıçkıha:ne

bıçkın
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Külhanbeyi, kabadayı

Örnek:

1. Ulan, onlar bey, sen bıçkın.

1. Ulan, onlar bey, sen bıçkın.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Korkusuz, gözü pek, yürekli, cesur

Örnek:

1. Kahve sahibi hem çok zengindi, hem çok bıçkın.

1. Kahve sahibi hem çok zengindi, hem çok bıçkın.


bıçkınca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bıçkına yaraşır bir biçimde


Telaffuz : bıçkı'nca

bıçkınlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bıçkınlaşmak işi