92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Uzun yıllardan beri
1. Neden böyle düşman görünürsünüz / Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
1. Neden böyle düşman görünürsünüz / Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yıllar boyu, birçok yıl, senelerce
1. Babam tek elbiseyi yaz kış yıllarca giyerdi.
1. Babam tek elbiseyi yaz kış yıllarca giyerdi.
Telaffuz : yılla'rca
yıllık ortalama, çok yıllık, kırkyıllık, yüzyıllık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yıl için, senelik, senevi
1. Evi yıllık tuttular.
1. Evi yıllık tuttular.
2. Yılda bir yapılan
1. Kuruluşun yıllık toplantısı.
1. Kuruluşun yıllık toplantısı.
3. Bir yıl içinde olan
4. Yapımından veya doğumundan başlayarak üzerinden bir yıl geçmiş olan
1. O gün yıllık hesapları getirmişlerdi.
1. O gün yıllık hesapları getirmişlerdi.
5. isim , isim , isim , isim , Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını anlatan kitap, bülten, dergi vb. eser, salname
6. isim , isim , isim , isim , Yılın gün, hafta, ay vb. bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve birtakım astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim, almanak
7. isim , isim , isim , isim , Bir yılda verilen ücret
1. Bu evin yıllığı sekiz bin liradır.
1. Bu evin yıllığı sekiz bin liradır.
8. isim , isim , isim , isim , Öğretim yılı sonunda hazırlanan, öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin özellikleriyle ilgili bilgiler ile eğlendirici konuların yer aldığı kitap
1. isim , isim , isim , isim , Bir yılın verilerine göre hesaplanan ortalama
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ücreti yılda bir verilen, yıllıkçı
1. Yıllıklı iş. Yıllıklı işçi.
1. Yıllıklı iş. Yıllıklı işçi.
1. -den , -den , -den , -den , Bir işten gözü korkup vazgeçmek
1. Konu hasıraltı edilince yılmıyor, bir kez daha yazıyordum.
1. Konu hasıraltı edilince yılmıyor, bir kez daha yazıyordum.
2. Bıkmak, usanmak
1. Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur.
1. Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yeniden, bir daha, tekrar, gene
1. Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü.
1. Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü.
2. Öyle de olsa, öyle olmasına karşılık
3. Buna rağmen, bununla birlikte
1. Kocası için saçını süpürge etti yine de yaranamadı.
1. Kocası için saçını süpürge etti yine de yaranamadı.
Telaffuz : yi'ne
1. isim , isim , isim , isim , Tekrarlama
1. Seçim öncesi sloganlarını bugün yinelemeye kalkacak olanları halk tükürük sağanağında boğabilir.
1. Seçim öncesi sloganlarını bugün yinelemeye kalkacak olanları halk tükürük sağanağında boğabilir.
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir cümle içinde veya arka arkaya gelen cümlelerde bir kelimenin veya bir parçanın tekrarlanması
1. Ağla çoban ağla, ovan kalmadı / Gözyaşı dök bülbül yuvan kalmadı
1. Ağla çoban ağla, ovan kalmadı / Gözyaşı dök bülbül yuvan kalmadı
3. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Cümlede eş, yakın ve zıt anlamlı sözlerin tekrarlanması
1. -i , -i , -i , -i , Tekrarlamak
1. Loş alanda gidiyor, geliyor, yineliyordu rolünün bütün sözlerini.
1. Loş alanda gidiyor, geliyor, yineliyordu rolünün bütün sözlerini.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tekrarlanmak
1. Anıları yinelene yinelene anlatıldı.
1. Anıları yinelene yinelene anlatıldı.