Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yılan çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür kıvrımlı eğrelti otu


yılan çıyan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zehirli sürüngenler


yılan derisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deri sanayisinde çok tutulan ve ayakkabı, çanta ve kemer yapımında kullanılan deri


yılan gibi
Anlamı:

1. hain, sevimsiz ve soğuk (kimse)

Örnek:

1. Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.

1. Yılan gibisin, insanları sokmaktan zevk alırsın.

2. kıvrım kıvrım

Örnek:

1. Geminin arkasına gittim, dümen suyunun bir yılan gibi uzayıp gittiğini gördüm.

1. Geminin arkasına gittim, dümen suyunun bir yılan gibi uzayıp gittiğini gördüm.


yılan gibi sokmak
Anlamı:

1. bir kimseye sinsice kötülük etmek


yılan gömleği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılanların üzerinden her yıl sıyrılarak değişen üst deri, yılan kavı


yılan hikâyesi
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Uzayıp giden, bir türlü sonuca bağlanamayan sorun

Örnek:

1. Kırk üç senelik fırka ve siyaset maceralarını dinlerseniz bir yılan hikâyesi dinler gibi bunalırsınız.

1. Kırk üç senelik fırka ve siyaset maceralarını dinlerseniz bir yılan hikâyesi dinler gibi bunalırsınız.


yılan kavı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılan gömleği


yılan taşı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Rengi ve billur yapısı farklı birçok türü olan, minerallerin başkalaşmasıyla oluşan kütle, serpantin


yılanbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atların takımlarına süs olarak takılan bir çeşit deniz böceği kabuğu


Telaffuz : yıla'nbaşı

yılancı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılan besleyen veya yılan oynatan kimse


yılancık
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Streptokok denilen mikropların bir sıyrığa veya yaraya bulaşarak yaptıkları hastalık, kızılyörük

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Kemik veremi


yılancıl
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , En çok yılanla beslenen bir kuş (Threshkiornis aethiopica)


yılancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılancının yaptığı iş


yılandili
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Küçük eğrelti otu (Ophioglossum)


Telaffuz : yıla'ndili

yılaniğnesi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemikli balıklar takımının deniziğnesigiller familyasından bir tür balık


Telaffuz : yıla'niğnesi

yılanın kuyruğuna basmak
Anlamı:

1. kötü bir kimseye kötülük yapacak fırsat vermek


yılankavi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dolambaçlı, dolanarak giden

Örnek:

1. Şam'ın yılankavi sokakları o kadar birbirine benzer.

1. Şam'ın yılankavi sokakları o kadar birbirine benzer.


Telaffuz : yılankavi:

yılankemiği
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yapana hiçbir zaman huzur ve rahat yüzü göstermeyen suç


Telaffuz : yıla'nkemiği

yılanlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yılanı olan

Örnek:

1. Sadece Vedia ile evlenmeleri bile yılanlı, timsahlı, obruklu koskoca bir bataklığı geçişe benzerdi.

1. Sadece Vedia ile evlenmeleri bile yılanlı, timsahlı, obruklu koskoca bir bataklığı geçişe benzerdi.


yılansız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yılanı olmayan


yılanyastığı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yılanyastığıgillerden, sulak ve nemli yerlerde yetişen, kök sapında süt görünüşünde, yakıcı ve acı bir öz su bulunan, zehirli bir bitki (Dracunculus vulgaris)


Telaffuz : yıla'nyastığı

yılanyastığıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, danaayağı, yılanyastığı vb. cinsleri içine alan bir bitki familyası


yılaşırı
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir yıl ara ile, iki yılda bir, bienal


Telaffuz : yı'laşırı

yılbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ocak ayının birinci günü

Örnek:

1. Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum.

1. Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum.


Telaffuz : yı'lbaşı