Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Yahudi

İlgili Kelimeler:

Yahudi Almancası, Yahudi Arapçası, Yahudi baklası, Yahudi ebegümeci, Yahudi pazarlığı, Yahudi takvimi, Yahudi tapınağı, Yahudi tavlası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hz. Musa'nın dinine bağlı olan kimse, Musevi, semitik


Özel: Evet

Lisan : Arapça yehūdī

Yahudi Almancası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Almanya'dan çıkarılan Yahudilerin konuştuğu Almanca, Yiddiş


Özel: Evet

Yahudi Arapçası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap ülkelerinde yaşayan Yahudilerin konuşup yazdıkları, ölçünlü olmayan Arapça


Özel: Evet

Yahudi baklası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Termiye


Yahudi ebegümeci
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Mühliye


Yahudi pazarlığı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Alıcının bir şeyi çok ucuza almak, satıcının çok pahalıya satmak için yaptıkları sıkı yapılan pazarlık


Yahudi takvimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yahudilerin kullandığı takvim


Yahudi tapınağı
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Sinagog


Yahudi tavlası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kız tavlası


Yahudice
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yahudi dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan

Örnek:

1. Yahudice türkü.

1. Yahudice türkü.


Özel: Evet

Yahudilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yahudi olma durumu, Musevilik

2. Yahudi dini, Musevilik


Özel: Evet

yahut

İlgili Kelimeler:

veyahut

Anlamı:

1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Veya, ya da

Örnek:

1. Her hareket yahut düşünce, hareket edenin veya düşünenin zihninde bir iz bırakır.

1. Her hareket yahut düşünce, hareket edenin veya düşünenin zihninde bir iz bırakır.

2. Bir düşünceden cayıldığında `daha doğrusu, iyisi` anlamlarında kullanılan bir söz


Lisan : Farsça yā + ḫõd

Telaffuz : ya:hut

Yahyalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayseri iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ya'hyalı

yak
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)


Lisan : Tibetçe

yaka

İlgili Kelimeler:

yaka kartı, yaka paça, balıkçı yaka, bisiklet yaka, degaje yaka, haydari yaka, karayaka, kayık yaka, sosis yaka, şapşal yaka, V yaka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü

Örnek:

1. Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu.

1. Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu.

2. Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası

3. Kıyı, kenar, taraf

Örnek:

1. Sokağın karşı yakasına geçtiler.

1. Sokağın karşı yakasına geçtiler.

4. Eğik yerey

5. Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha

6. Semt

7. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Sahil

8. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelkenlerin kenar ve köşeleri


yaka bir tarafta, paça bir tarafta
Anlamı:

1. kılığı kıyafeti dağınık bir durumda


yaka ısırmak
Anlamı:

1. şaşırarak `Allah esirgesin` demek


yaka kartı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurum ve kuruluşlara dışarıdan gelen kimselerin ziyaretçi olduğunu veya kurum içinde görevli personelin kimliğini göstermek için yakaya takılan resmî kart


yaka paça
Anlamı:

1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Zorla, isteği dışında

Örnek:

1. Kimi kellesinden olur padişah olayım derken, kimi de yaka paça oturtulur tahtına.

1. Kimi kellesinden olur padişah olayım derken, kimi de yaka paça oturtulur tahtına.


yaka paça etmek (veya götürmek)
Anlamı:

1. hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla, apar topar götürmek

Örnek:

1. Polis yankesiciyi yaka paça götürmek isteyince yankesici silkinmiş.

1. Polis yankesiciyi yaka paça götürmek isteyince yankesici silkinmiş.


yaka silkmek
Anlamı:

1. bıkmak, usanmak


Ön Takı : (birinden)

yakabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yakabilmek işi


yakabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yakma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz.

1. Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz.

2. Yakmaya gücü yetmek


yakacak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Odun, kömür gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, mahrukat


yakadan atmak
Anlamı:

1. savıp kurtulmak