Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
üzlük
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Topraktan yapılmış, kulpsuz, küçük çömlek


uzman

İlgili Kelimeler:

uzman çavuş, uzman doktor, uzman hekim, uzman jandarma, başuzman, beslenme uzmanı, diyabet uzmanı, diyet uzmanı, ekoloji uzmanı, elçilik uzmanı, hesap uzmanı, iç hastalıkları uzmanı, iletişim uzmanı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan

Örnek:

1. Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız.

1. Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız.

2. isim , isim , isim , isim , Belli bir bilim dalında lisansüstü öğrenim derecesine sahip kimse, spesiyalist

3. isim , isim , isim , isim , Bilirkişi


uzman çavuş
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Lise ve dengi okullardan mezun olduktan sonra özel bir eğitim sonunda başarılı olarak astsubaylıktan bir alt basamaktaki asker rütbesini alan kimse, uzatmalı çavuş


uzman çavuşluk
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Uzman çavuş olma durumu

2. Uzman çavuşun rütbesi

3. Uzman çavuşun görevi


uzman doktor
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir tıp dalında gerekli ihtisası görüp uzmanlık belgesini alan doktor, uzman hekim


uzman hekim
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Uzman doktor


uzman jandarma
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Uzman Jandarma Okulunu başarı ile bitiren, ilk kademedeki çavuştan sekizinci kademedeki çavuşa kadar rütbe alabilen asker


uzman jandarmalık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzman jandarma olma durumu

2. Uzman jandarmanın görevi


uzmanlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzman durumuna gelme


uzmanlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Uzman durumuna gelmek, uzman olmak


uzmanlık

İlgili Kelimeler:

uzmanlık belgesi, başuzmanlık, iletişim uzmanlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzman olma durumu, uzmanın görevi, mütehassıslık, ihtisas, kompetanlık


uzmanlık belgesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tıpta belirli bir alanda eğitimden ve sınavlardan geçip başarılı bulunanlara verilen belge


üzme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzmek işi

Örnek:

1. Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu.

1. Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu.


üzmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Üzüntü vermek

Örnek:

1. Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım.

1. Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım.

2. Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak

Örnek:

1. Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu.

1. Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu.


uzo
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yunan rakısı


Lisan : Rumca

üzre
Anlamı:

1. edat , edat , edat , edat , 343 üzere


üzücü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üzüntü veren, acıklı

Örnek:

1. Üzücü bir durum.

1. Üzücü bir durum.


üzücülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzücü olma durumu


üzülebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzülebilmek durumu


üzülebilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Üzülme ihtimali bulunmak


üzülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzülmek durumu


üzülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üzme işine konu olmak

Örnek:

1. Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi.

1. Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi.

2. Üzüntü duymak, kaygılanmak

Örnek:

1. Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum.

1. Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum.


üzülüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzülme durumu


üzülüverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzülüvermek durumu


üzülüvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak üzülmek

Örnek:

1. Kocasının samimi olup olmadığını düşünmeden kadın insiyakıyla üzülüverdi.

1. Kocasının samimi olup olmadığını düşünmeden kadın insiyakıyla üzülüverdi.


Telaffuz : üzülü'vermek