üniter

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birlikçi, birlikten yana, birleştirici (siyaset)

2. Merkeziyetçi

Lisan : Fransızca unitaire

üniversal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Evrensel

Lisan : Fransızca universal

Telaffuz : l ince okunur

üniversite

İlgili Kelimeler:

teknik üniversite

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu, darülfünun

Örnek:

1. Avrupa'nın meşhur üniversitelerini sayar mısınız?

1. Avrupa'nın meşhur üniversitelerini sayar mısınız?

Lisan : Fransızca université

üniversiteler arası

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birçok üniversite ile ilgili olan

Örnek:

1. Üniversiteler arası yarışma.

1. Üniversiteler arası yarışma.

üniversiteli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üniversite öğrencisi

üniversitelilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üniversiteli olma durumu

unlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Unlamak işi

unlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Una bulamak, üzerine un serpmek

2. Un bulaştırmak

unlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Unlanmak durumu

unlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Una bulanmak

2. Una bulaştırılmak

ünlem

İlgili Kelimeler:

ünlem işareti

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb

2. Ünlem işareti

ünlem işareti

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma vb. duyguları anlatan, bir doğa sesini yansıtan kelime veya cümlelerin sonuna konulan noktalama işaretinin adı, ünlem (!)

ünleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ünlemek işi

ünlemek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Yüksek sesle çağırmak

Örnek:

1. Mustafa'ya ünle, görelim.

1. Mustafa'ya ünle, görelim.

2. -i , -i , -i , -i , Yüksek sesle bildirmek

Örnek:

1. Bir ses, sırası gelenin adını ünlüyordu.

1. Bir ses, sırası gelenin adını ünlüyordu.

ünleniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ünlenme işi veya durumu

ünlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ünlenmek işi

ünlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çağrılmak, yüksek sesle bildirilmek

2. Ün sahibi olmak, ün kazanmak, meşhur olmak

ünletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ünletmek işi

ünletmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bağırtmak, çağırtmak

Örnek:

1. Şehirde olsa ünletirsin: Görene beş kuruş, bulana on kuruş.

1. Şehirde olsa ünletirsin: Görene beş kuruş, bulana on kuruş.

ünlü

İlgili Kelimeler:

ünlü benzeşmesi, ünlü çatışması, ünlü kaynaşması, ünlü kısalması, ünlü türemesi, ünlü uyumu, ağızsıl ünlü, bağlayıcı ünlü, dar ünlü, düz ünlü, geniş ünlü, ikili ünlü, ikiz ünlü, ince ünlü, kalın ünlü, kısa ünlü, türeme ünlü, uzun ünlü, üçüz ünlü, yuvarlak ünlü, ağız ünlüsü, bağlantı ünlüsü, geniz ünlüsü, pekiştirme ünlüsü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ün salmış olan, tanınmış, şöhretli, meşhur, şanlı, namlı, namdar, anlı şanlı

Örnek:

1. Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi.

1. Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi.

2. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan ses, sesli, sesli harf, vokal: a, e, ı, i, o, ö, u, ü

ünlü benzeşmesi

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünlü uyumu

ünlü çatışması

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Eklemelerde veya birleştirmelerde iki ünlünün yan yana gelmesi: Ne ise > neyse, ne asıl > nasıl vb

ünlü düşmesi

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Çeşitli sebeplerle kelimenin iç veya son ünlüsünden birinin düşmesi: oyun > oyunamak, oynamak vb

ünlü kaynaşması

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Birleşik kelimelerde yan yana gelen iki ünlünün kaynaşması: Sütlü aş > sütlaç

ünlü kısalması

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Aslında uzun olan bir ünlünün zamanla kısalması: Cân > can, hâzır > hazır, beyâz > beyaz