92406 kayıt bulundu.
1. çok para vererek satın almak, çok pahalı gelmek
1. Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu.
1. Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu.
tatsız tuzsuz
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tuzu olmayan veya tuzu az olan
1. Annemin hastalığının geçmesi için bol miktarda tuzsuz kabak çekirdeği yemesi gerekiyormuş.
1. Annemin hastalığının geçmesi için bol miktarda tuzsuz kabak çekirdeği yemesi gerekiyormuş.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tatsız şakalar yapan (kimse)
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bir işten zarar görmeyen, kazancı yolunda olan (kimse)
1. Sonra, tuzu kuru insanlar değişiklik arar, egzotik tatlara da bayılırlar.
1. Sonra, tuzu kuru insanlar değişiklik arar, egzotik tatlara da bayılırlar.
iç tüzük
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü
1. Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür.
1. Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür.
1. isim , isim , isim , isim , Özellikle gençler arasında 1961 yılında yaygınlık kazanan çok hızlı ritmi olan bir dans
2. Bu dansın müziği
Lisan : İngilizce twist
1. isim , isim , isim , isim , Tvisti seven ve yapan kimse
1. Büyükada derken, sakın bugünkü milyoner iş adamları ve tvistçi gençler adasını göz önüne getirmeyiniz.
1. Büyükada derken, sakın bugünkü milyoner iş adamları ve tvistçi gençler adasını göz önüne getirmeyiniz.
1. isim , isim , isim , isim , Yüz seksen derecelik bir dönüş
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuya ait düşüncelerini tamamen değiştirmiş olma durumu
1. yüz seksen derecelik bir dönüş yapmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , önceden sahip olduğu bir düşünceden farklı bir düşünceyi savunmaya başlamak
u borusu, u dönüşü
1. Türk alfabesinin yirmi beşinci sırasında yer alan ve U adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından kalın, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir
1. Türk alfabesinin yirmi altıncı sırasında yer alan ve Ü adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından ince, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kulluk
Lisan : Arapça ʿubūdiyyet
Telaffuz : ubu:diyet
uç beyi, uçkurutan, uç uca, uçtan uca, ucu açık, ucu kapalı, ucu ucuna, artı uç, aşırı uç, eksi uç, ileri uç, orta uç, ayakucu, ayak ucu, baş ucu, cirit ucu, göz ucu, ipucu
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
1. Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu.
1. Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu.
2. Bir şeyin baş veya son noktası
3. Bir şeyin kenarı
1. Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz.
1. Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz.
4. Dış kenar, periferi
5. Bir uzaklığın son noktası
1. İstikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor.
1. İstikbal, bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor.
6. Bir şeyin başı, tepesi
7. Kurşun kalemlerde yazmayı sağlayan kömürden yapılan madde
8. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem
9. tarih , tarih , tarih , tarih , Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak
üç adım, üçayak, üç aylar, üç aylık, üç başlı, üç beş, üç beyaz, üç bir, üç birlik kuralı, üç boyutlu, üç buçuk, üçbudak, üç buutlu, üççatal, üççeyrek, üç durum yasası, üç düzlemli, üç etek, üçgen, üçgül, üç hâl kanunu, üç iki, üçkâğıt, üçkat, üç nokta, üç otuzunda, üç parmaklı, üçtaş, üçteker, üçtelli, üçten dokuza, beş üç
1. isim , isim , isim , isim , İkiden sonra gelen sayının adı
2. Bu sayıyı gösteren 3 ve III rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İkiden bir artık
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Gelişme koşusunun verdiği hızla tek ayak üzerinde sıçrayıp aynı ayak üzerine düştükten sonra dingin bacakla bir adım atarak yine bu bacakla üçüncü sıçramayı yapmak kuralına bağlı olarak vücudu yerden koparıp üç sıçrama ile uzağa kondurma, üç adım
2. Üç adımda en uzağa atlamak amacıyla yarışılan atletizm dalı, üç adım
1. yaklaşık olarak, az bir farkla
1. Üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır.
1. Üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır.
1. kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek