Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tırık tırak
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Art arda gelen kuru ve hafif bir biçimde ses çıkararak


tırıl
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , sıfat , sıfat , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Çıplak ve zayıf

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Parasız, züğürt

Örnek:

1. Validenin hâli malum ... O benden tırıl...

1. Validenin hâli malum ... O benden tırıl...


tiril tiril
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Titrer gibi dalgalanan, ince (kumaş, elbise)

Örnek:

1. Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti.

1. Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tertemiz

Örnek:

1. Tiril tiril beyazlar giyer, başına da geniş kenarlı bir hasır şapka geçirirdi.

1. Tiril tiril beyazlar giyer, başına da geniş kenarlı bir hasır şapka geçirirdi.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Tir tir

Örnek:

1. Dosyaları koltuğunun altına yerleştirirken hırsından tiril tiril titriyordu.

1. Dosyaları koltuğunun altına yerleştirirken hırsından tiril tiril titriyordu.


tirildeme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tirildemek işi


tirildemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Titremek


tırıllama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırıllamak işi


tırıllamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , nesnesiz , nesnesiz , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Çıplak veya parasız kalmak


tirink
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Peşin

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Peşin olarak

Örnek:

1. Ay başında maaşını tirink aldığından başka, gidip gelirken yolda ördek de düşüyordu.

1. Ay başında maaşını tirink aldığından başka, gidip gelirken yolda ördek de düşüyordu.


tırınk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert bir yüzeye çarpan para vb. metal bir nesnenin çıkardığı ses


tırıs

İlgili Kelimeler:

tırıs tırıs

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü

Örnek:

1. Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu.

1. Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu.


tırıs gitmek
Anlamı:

1. koşmaya yakın hızlı yürümek


tırıs tırıs
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hızlı bir biçimde

2. Utanmış, mahcup, ezik bir biçimde

Örnek:

1. Sakatlanıp tedavi gören oyuncu topallaya topallaya yeniden sahaya girince bizimkine tırıs tırıs yine kalenin arkasını boylamak düşerdi.

1. Sakatlanıp tedavi gören oyuncu topallaya topallaya yeniden sahaya girince bizimkine tırıs tırıs yine kalenin arkasını boylamak düşerdi.


tırısa kalkmak (veya geçmek)
Anlamı:

1. tırıs gitmeye başlamak

Örnek:

1. Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu.

1. Atlar bazen dörtnala kalkıyor, bazen tırısa geçiyordu.


Ön Takı : (at)

tırışka
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , İşe yaramaz, yararsız


tirit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek

2. Yemeğin suyu

3. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Yaşlı ve zayıf (kimse)


Lisan : Farsça terīd

tirit gibi
Anlamı:

1. yerinden kımıldayamayacak kadar ihtiyar (kimse)


tiritlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tiritleşme


tiritlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tiritleşmek


tiritleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tiritleşmek işi, tiritlenme


tiritleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çok yaşlanıp gücü kalmamak, tiritlenmek


tırıvırı
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Misina ağından çeşitli boyutlarda örülmüş, ucuna kurşun ağırlık takılan av malzemesi


tiriz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası

2. Ensiz tahta

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan veya halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı


tırkaz
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kapı mandalı, sürgü


tırkazlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırkazlamak işi


tırkazlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Tırkazı sürmek