Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
azmak
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Küçük su birikintisi, gölcük

2. Bataklık


azmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Taşkınlıkta ileri gitmek

Örnek:

1. Çocuklar azdı.

1. Çocuklar azdı.

2. Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak

Örnek:

1. Deniz azdı.

1. Deniz azdı.

3. Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek

Örnek:

1. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış.

1. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış.

4. Cinsel duyguları artmak

5. Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek

6. Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak

Örnek:

1. Katır, atla eşekten azmış bir hayvandır.

1. Katır, atla eşekten azmış bir hayvandır.

7. Bitkiler, aşırı büyümek


azman

İlgili Kelimeler:

azmankaya, istavrit azmanı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşırı gelişmiş

2. isim , isim , isim , isim , Kerestelik tomruk


azmankaya
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kaya balığının bir türü


Telaffuz : azma'nkaya

azmanlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azmanlaşmak işi


azmanlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İrileşmek, kocaman duruma gelmek

Örnek:

1. Şimdi azmanlaşan bu şehirde, bir saat yol alıyoruz da nerede olduğumuzu anlamıyorum.

1. Şimdi azmanlaşan bu şehirde, bir saat yol alıyoruz da nerede olduğumuzu anlamıyorum.


azmanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azman olma durumu


azmetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azmetmek işi


azmetmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Bir işteki engelleri yenmeye karar vermiş olmak

Örnek:

1. En azından yirmi beş yıl daha yaşamaya azmettim.

1. En azından yirmi beş yıl daha yaşamaya azmettim.


Lisan : Arapça ʿazm + Türkçe etmek

Telaffuz : a'zmetmek

azmettirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azmettirmek işi


azmettirmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Bir suçu veya herhangi bir işi kesinlikle yapmasına karar verdirmek


Lisan : Arapça ʿazm + Türkçe ettirmek

Telaffuz : a'zmettirmek

azmış kudurmuştan beterdir
Anlamı:

1. `coşkun ve heyecana kapılmış kimseyi zapt etmek zordur` anlamında kullanılan bir söz


aznavur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İri yarı, kırıcı, sinirli, asık suratlı, sert kimse


Lisan : Gürcüce'den

aznavur gibi
Anlamı:

1. zalimce davranan


aznif
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir domino oyunu türü


Lisan : Ermenice

azoik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , En eski jeolojik sistem

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde fosil bulunmayan (toprak)


Lisan : Fransızca azoïque

azol
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Heterosiklik birleşiklerin önemli bir sınıfı


Lisan : Fransızca azole

azonal
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yeryüzünün herhangi bir noktasında enleme bağlı olmaksızın meydana gelen olay


Lisan : İngilizce azonal

azot

İlgili Kelimeler:

azotölçer

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 7, atom ağırlığı 14,008 olan, havada beşte dört oranında bulunan, rengi, kokusu, tadı olmayan element, nitrojen (simgesi N)


Lisan : Fransızca azote

azotlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azotlamak işi

2. Azotlu besin almayan bitki veya hayvanların dokularındaki serbest azotu belirleme


azotlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , kimya , kimya , -i , -i , kimya , kimya , Azotla karıştırmak veya birleştirmek


azotlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde azot bulunan

Örnek:

1. Azotlu gübre.

1. Azotlu gübre.


azotölçer
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir organik maddede bulunan azotun gaz hacmini ayarlamaya yarayan aygıt, azotometre


Telaffuz : azo'tölçer

azotometre
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Azotölçer


Lisan : Fransızca azotomètre

Telaffuz : azotome'tre

Azrail
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı buyruğu ile insanların canını almakla görevlendirilen melek, alıcı, can alıcı

Örnek:

1. Azrail ala canını, unuttura her sanını / Kara toprağa tenini kararlar bir eyyam gelir

1. Azrail ala canını, unuttura her sanını / Kara toprağa tenini kararlar bir eyyam gelir


Özel: Evet

Lisan : Arapça ʿazrāʾīl

Telaffuz : azra:il