Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tavşancıl otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen, körpesi bazı yerlerde hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Heracleum)


tavşancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tavşancının işi veya mesleği


tavşangiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı tavşan olan kemirgenlerden bir familya


tavşanı araba ile avlamak
Anlamı:

1. işini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek


tavşanın suyunun suyu
Anlamı:

1. iki şey arasındaki ilginin çok uzak olduğunu anlatan bir söz


tavşankanı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parlak ve koyu kırmızı renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tam kıvamında demlenmiş (çay)

Örnek:

1. Tavşankanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı.

1. Tavşankanı çayı ince belli çay bardağına boşalttı.


Telaffuz : tavşa'nkanı

tavşankulağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çuha çiçeğigillerden, kalp biçiminde geniş yapraklı, beyaz, pembe, şarap rengi çiçekli bir bitki, buhurumeryem, siklamen (Cyclamen coum)


Telaffuz : tavşa'nkulağı

Tavşanlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kütahya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : tavşa'nlı

tavşanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tavşan üretmeye elverişli yer

2. Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı

3. spor , spor , spor , spor , Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş


tavşanmemesi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yüksekliği 30-100 santimetre olan, kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaççık (Ruscus aculeatus)


Telaffuz : tavşa'nmemesi

tavsatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tavsatmak işi


tavsatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tavsamasına sebep olmak, yavaşlatmak, gevşetmek


tavsif
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Nitelendirme, niteliklerini söyleme


Lisan : Arapça tavṣīf

Telaffuz : tavsi:fi

tavsif etmek
Anlamı:

1. nitelendirmek, niteliklerini söylemek


tavsiye

İlgili Kelimeler:

tavsiye mektubu, tavsiyename

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğütleme, yol gösterme

Örnek:

1. Doktorların tavsiyesini yerine getirmek için de yürüye yürüye evine vaktinde yetişir.

1. Doktorların tavsiyesini yerine getirmek için de yürüye yürüye evine vaktinde yetişir.

2. Bir şeyin, bir kimsenin iyi, işe yarar olduğunu ilgili kişiye söyleme, referans


Lisan : Arapça tavṣiye

tavsiye etmek
Anlamı:

1. bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını öğütlemek, salık vermek

Örnek:

1. Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.

1. Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.

2. bir iş için bir kimseyi salık vermek, önermek

Örnek:

1. Kabahat bende ki iyice arayıp taramadan bunu kendime gelin yapmaya karar verdim, sana tavsiye ettim.

1. Kabahat bende ki iyice arayıp taramadan bunu kendime gelin yapmaya karar verdim, sana tavsiye ettim.


tavsiye mektubu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birinin işe uygun olduğunu, işe alınmasını bildirmek amacıyla yazılmış mektup, tavsiyename, referans

Örnek:

1. Hararetli tavsiye mektupları yağdırırdı.

1. Hararetli tavsiye mektupları yağdırırdı.


tavsiyeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kayırılması istenen, kayırılan


tavsiyename
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tavsiye mektubu


Lisan : Arapça tavṣiye + Farsça nāme

Telaffuz : tavsiyena:me

tavsiyesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kayırılmayan


tavsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tavlanmamış, tav verilmemiş


tavuk

İlgili Kelimeler:

tavukayağı, tavuk balığı, tavuk biti, tavuk eti, tavukgöğsü, tavukgötü, tavukkarası, tavuk köftesi, tavuk kümesi, tavukpençesi, tavuk sarması, tavuk suyu, tavuk yahnisi, tavukyelpazesi, tavuk yemi, karatavuk, seme tavuk, tepeli tavuk, Beç tavuğu, bozkır tavuğu, çayır tavuğu, çerkeztavuğu, çöl tavuğu, dağ tavuğu, et tavuğu, funda tavuğu, Gerze tavuğu, Hint tavuğu, meyhane tavuğu, mısırtavuğu, orman tavuğu, saz tavuğu, Sudan tavuğu, su tavuğu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sülüngillerden, eti ve yumurtası için üretilen kümes hayvanı (Gallus)


tavuk ayağı yemek
Anlamı:

1. gevezelik etmek, dedikodu yapmak

Örnek:

1. A, o nasıl lakırtı, dedi. Bunlar da tavuk ayağı yemişler, ağızlarında bakla ıslanmıyor.

1. A, o nasıl lakırtı, dedi. Bunlar da tavuk ayağı yemişler, ağızlarında bakla ıslanmıyor.


tavuk balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Mezgit


tavuk biti
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kümes hayvanlarında bulunan ve kümesleri saran bir tür bit