Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tasarlanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlanabilmek işi


tasarlanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tasarlanma ihtimali veya imkânı bulunmak


tasarlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlanma işi


tasarlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlanmak işi


tasarlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tasarlama işi yapılmak

Örnek:

1. Hangi anlamda anlaşılırsa anlaşılsın, kültürün dilden ayrı tasarlanamayacağı apaçık bir olgu.

1. Hangi anlamda anlaşılırsa anlaşılsın, kültürün dilden ayrı tasarlanamayacağı apaçık bir olgu.


tasarlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlatmak işi


tasarlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tasarlama işini yaptırmak


tasarlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlayabilmek işi


tasarlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tasarlama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Tasarlamayı becermek


tasarlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarlama işi


tasarruf

İlgili Kelimeler:

tasarruf bonosu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi istediği gibi kullanma yetkisi, kullanım

Örnek:

1. Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı.

1. Vücudum artık irademin tasarrufundan çıkmıştı.

2. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Tutum

Örnek:

1. Babamın hayatta iken en çok sevdiği yemek, bütün bir senenin tasarrufuna mal olsa da o gece mutlaka pişerdi.

1. Babamın hayatta iken en çok sevdiği yemek, bütün bir senenin tasarrufuna mal olsa da o gece mutlaka pişerdi.

3. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Para biriktirme, artırım


Lisan : Arapça taṣarruf

tasarruf bonosu
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Maaş gibi kazançlarla bazı satışlarda devletin borçlanması yolu ile yapılan kesintiye karşılık verilen ve üzerinde faiz kuponları bulunan senet


tasarruf etmek
Anlamı:

1. bir malın sahibi olmak, onu istediği gibi kullanmak

2. bir şeyi dikkatli ve idareli kullanmak

3. para biriktirmek

4. kısmak

Örnek:

1. Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım.

1. Böylece temizleyici giderlerinden tasarruf ettiklerini sanırım.


tasarrufçu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birikimci


tasarrufçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birikimcilik


tasarruflu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parasını ölçülü, dikkatli harcayan

Örnek:

1. Tasarruflu insan.

1. Tasarruflu insan.

2. Az masraflı

Örnek:

1. Tasarruflu yaşayış.

1. Tasarruflu yaşayış.


tasarrufluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasarruflu olma durumu


tasası sana mı düştü?
Anlamı:

1. `sen karışma, seni ilgilendirmez` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Sonra, dedim, bunun tasası sana mı düştü?

1. Sonra, dedim, bunun tasası sana mı düştü?


tasasına düşmek
Anlamı:

1. derdine düşmek


tasasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasası, derdi olmayan, kaygısız

Örnek:

1. En çok adamın tasasız, güleç yüzüne sinirlendi.

1. En çok adamın tasasız, güleç yüzüne sinirlendi.

2. Hiçbir şeyi kendine dert edinmeyen, gamsız

Örnek:

1. Sabah yürüyüşü yapan tasasız bir vatandaştı sanki.

1. Sabah yürüyüşü yapan tasasız bir vatandaştı sanki.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Hiçbir şeyi kendine dert edinmeden


tasasız olmak
Anlamı:

1. dertsiz olmak

Örnek:

1. Hepsinin tasasız olduğu ... hepsinin birbirini az çok tanıdığı anlaşılıyordu.

1. Hepsinin tasasız olduğu ... hepsinin birbirini az çok tanıdığı anlaşılıyordu.


tasasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasasız olma durumu

Örnek:

1. İri yarı, bastonsuz, bir talebe reisi gibi yirmisinde görünen tasasızlığıyla bağırıyordu.

1. İri yarı, bastonsuz, bir talebe reisi gibi yirmisinde görünen tasasızlığıyla bağırıyordu.


tasavvuf
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım

Örnek:

1. Bu dil derindir ve birçok tasavvuf deyimleri ile zengindir de!

1. Bu dil derindir ve birçok tasavvuf deyimleri ile zengindir de!

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği


Lisan : Arapça taṣavvuf

tasavvufi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tasavvufla ilgili, tasavvufa ait

Örnek:

1. Tasavvufi Türk edebiyatı.

1. Tasavvufi Türk edebiyatı.


Lisan : Arapça taṣavvufī

Telaffuz : tasavvufi:

tasavvur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma

2. Tasarım

3. Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan

Örnek:

1. İdeolojiler, bir tasavvurlar bütünüdür ama bu tasavvurların çok defa şuurla bir alakası yoktur.

1. İdeolojiler, bir tasavvurlar bütünüdür ama bu tasavvurların çok defa şuurla bir alakası yoktur.


Lisan : Arapça taṣavvur