Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tartabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tartma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Tartma gücü bulunmak


tartak martak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Kazıp dağıtmak, darmadağın etmek` anlamındaki tartak martak etmek deyiminde geçen bir söz

Örnek:

1. Kalkıp, dünya kadar para harcayıp kanalı tartak martak ettirecekler.

1. Kalkıp, dünya kadar para harcayıp kanalı tartak martak ettirecekler.


tartaklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartaklamak işi


tartaklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çekerek ve iterek hırpalamak

Örnek:

1. Zabit, onu bir kere daha omzundan tutup şiddetle tartakladı.

1. Zabit, onu bir kere daha omzundan tutup şiddetle tartakladı.


tartaklanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartaklanma işi


tartaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartaklanmak işi


tartaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tartaklama işine maruz kalmak, hırpalanmak

Örnek:

1. Didişip durmak, onun tarafından küçümsenip tartaklanmak derdinden de kurtulmuştur.

1. Didişip durmak, onun tarafından küçümsenip tartaklanmak derdinden de kurtulmuştur.


tartaklayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartaklama işi


tartar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Suda eriyen, alkol ve eterde erimeyen, asit tadında beyaz bir tuz

2. Şarap tortusu

3. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Diş taşı


Lisan : Fransızca tartare

tartarak yenme
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Yağlı güreşte, rakibini kucağına alıp ayaklarını yerden keserek üç adım taşıma veya yarım çember dönüşü durumuna getirerek onu yenik saydırma


tartarat
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Tartarik asit tuzu


Lisan : Fransızca tartrate

tartarik

İlgili Kelimeler:

tartarik asit

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Yapısında iki alkol ve iki asit bulunan (madde)


Lisan : Fransızca tartarique

tartarik asit
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Pastacılıkta, kumaş basmacılığında, bazı içkilerin hazırlanmasında, fotoğrafçılıkta kullanılan, izomerli kristal organik bileşik (C4H6O6)


tartı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağırlık

Örnek:

1. Bunun tartısı belli değil.

1. Bunun tartısı belli değil.

2. Tartma aleti, çeki

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Oran, ölçü, karar

4. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yelkenleri indirip kaldırmaya yarayan ip


tartıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartı aletiyle tartan kimse


tartıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartıcının yaptığı iş


tartıl
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Tartıya dayanan

Örnek:

1. Tartıl çözümleme.

1. Tartıl çözümleme.


tartılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartılabilmek işi


tartılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tartılma ihtimali veya imkânı bulunmak


tartılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tartılmış

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ölçülü, dengeli

Örnek:

1. Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz.

1. Tartılı bir davranış. Tartılı bir söz.


tartılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartılma işi


tartılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tartılmak işi


tartılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tartma işi yapılmak veya tartma işine konu olmak

2. Kendini tartmak


tartım
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Dizem


tartımlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dizemli