92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kın kanatlılardan, küçük su birikintilerinde yaşayan, 18 milimetre uzunluğunda kahverengi bir böcek, hidrofil (Hydrophilus caraboides)
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Komşu iki akarsuyun beslenme teknelerini ayıran çizgi
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Su altı bombalarını atmaya yarayan alet
1. isim , isim , isim , isim , Fırına koymadan önce yufkaları suda haşlanan, katları arasına peynir, kıyma konarak hazırlanan bir börek türü
1. isim , isim , isim , isim , Suyu, su buharını bir yerden bir yere aktarmaya yarayan demir veya naylon boru
1. zamir , zamir , zamir , zamir , Birtakım kimseler ve nesneler
1. Plastik deyince bu devirde birtakım naylon eşya, şu bu geliyor hatıra.
1. Plastik deyince bu devirde birtakım naylon eşya, şu bu geliyor hatıra.
1. isim , isim , isim , isim , Lokomotiflerin su haznelerine veya tenderlerine su vermeye yarayan araç
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kuyudan su çıkarmaya yarayan çıkrık
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bataklık çulluğu
1. isim , isim , isim , isim , Su gücü ile çalışan değirmen
1. Burada, su değirmeninin yanında yapayalnızım.
1. Burada, su değirmeninin yanında yapayalnızım.
1. isim , isim , isim , isim , Binalarda su depolamaya yarayan araç
2. Suyu küçük kapalı bir yapıda tutup yerleşim yerine dağıtan merkez
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , küçük abdest bozmak
1. yıkanmak
1. Biraz su dökünüp hafiflik hissettikten sonra kalktılar.
1. Biraz su dökünüp hafiflik hissettikten sonra kalktılar.
1. isim , isim , isim , isim , Bağ bahçe sulamak amacıyla bir eksen etrafında dikey biçimde dönerek bir akarsudan su aktarmaya yarayan düzenek, dolap
1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , bir geminin içine herhangi bir yerinden su girmek veya su sızmak
1. çok ıslak
1. Ben bir yere gidemem, arkamda gömlek su gibi.
1. Ben bir yere gidemem, arkamda gömlek su gibi.
1. zaman hızla geçmek
2. para, yiyecek vb. bol bol gelmek
1. Şoförlükten bir senede artırdığım para ile bu bağı almıştım. O vakit su gibi para akıyordu.
1. Şoförlükten bir senede artırdığım para ile bu bağı almıştım. O vakit su gibi para akıyordu.