Slovenyalı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Slovenya halkından olan kimse

---

Özel: Evet

Sm

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Samaryum elementinin simgesi

---

smaç

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Voleybol ve teniste topu yukarıdan aşağıya doğru sertçe yere vurma, küt (III)

2. Basketbolda yakın mesafeden topu sertçe sepete geçirme

---

Lisan : İngilizce smash

smaçör

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Voleybolda topu file üzerinde karşı alana doğru yukarıdan aşağıya sertçe vuran oyuncu, kütör

---

Lisan : Fransızca smasheur

smokin

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi

Örnek:

1. Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder.

1. Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder.

---

Lisan : Fransızca smoking

smokinli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Smokin giymiş olan

Örnek:

1. Smokinli başasistan ayakta durmakta.

1. Smokinli başasistan ayakta durmakta.

---

Sn

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Kalay elementinin simgesi

---

snack-bar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 atıştırma yeri

---

Lisan : İngilizce snack-bar

şnitzel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dana veya tavuk etinin galeta ununa bulanıp kızartılması ile yapılan bir yemek türü

Örnek:

1. Önüne bakarak tabağındaki dana şnitzelden ufak bir parçayı kesip ağzına attı.

1. Önüne bakarak tabağındaki dana şnitzelden ufak bir parçayı kesip ağzına attı.

2. Bu yemek için hazırlanmış, kemiksiz dana veya tavuk eti

---

Lisan : Almanca Schnitzel

snobizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Züppelik

---

Lisan : Fransızca snobisme

snop

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Züppe

---

Lisan : Fransızca snob

snopluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Züppelik

Örnek:

1. Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar.

1. Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar.

---

şnorkel

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizel motorlu denizaltının su altında uzun süre kalmasını sağlayan düzen

2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Solukluk

Örnek:

1. Şnorkeli ısırıyordu, kauçuk ağızlığa basbayağı geçirmişti dişlerini.

1. Şnorkeli ısırıyordu, kauçuk ağızlığa basbayağı geçirmişti dişlerini.

---

Lisan : Almanca Schnorchel

soba

İlgili Kelimeler:

katalitik soba, gaz sobası, odun sobası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde kömür, odun veya gaz yakılan, elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı

Örnek:

1. Gözünü soba ateşine dikip ne düşünüyorsun?

1. Gözünü soba ateşine dikip ne düşünüyorsun?

---

Lisan : Macarca szoba

Telaffuz : so'ba

sobacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soba yapan, satan, onaran veya kuran kimse

---

sobacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sobacının işi veya mesleği

---

sobalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sobası olan

2. Soba ile ısınan

---

sobalık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sobaya girebilecek büyüklükte olan

Örnek:

1. Sobalık odun.

1. Sobalık odun.

2. Soba yapmaya elverişli olan

Örnek:

1. Sobalık sac.

1. Sobalık sac.

3. Sobanın alabileceği miktarda olan

Örnek:

1. Bir sobalık odun.

1. Bir sobalık odun.

---

sobasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sobası olmayan

---

sobe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kovalamaca, saklambaç vb. çocuk oyunlarında, ebeden önce davranıp daha önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığında söylenen söz

---

söbe

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Biçimi yumurta gibi olan, beyzi, oval

---

sobeleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sobelemek işi

---

sobelemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , `Sobe` diyerek ebeden önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığını bildirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yakalamak

---

şöbiyet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce yufkaların içine kaymak konulup üstüne dövülmüş fıstık serpilerek yapılan bir baklava türü

---

soda

İlgili Kelimeler:

çamaşır sodası, maden sodası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sindirimi kolaylaştırmak, susuzluğu gidermek, içkileri sulandırmak için kullanılan, içinde sodyum karbonat bulunan, köpüren su

2. Temizlik işlerinde kullanılan bir çeşit tuz

---

Lisan : İtalyanca soda

Telaffuz : so'da