92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı donanmasında tuğamirale eş bir rütbe
Lisan : İtalyanca reale
Telaffuz : riya'la
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Başkanlık
1. Öğleden sonra Posta ve Telgraf Nezaretinin üst katındaki salonda içtimaya bizzat riyaset edecekti.
1. Öğleden sonra Posta ve Telgraf Nezaretinin üst katındaki salonda içtimaya bizzat riyaset edecekti.
Lisan : Arapça riyāset
Telaffuz : riya:set
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olduğu gibi görünen, ikiyüzlü davranmayan
1. Riyasız Evliya Çelebi Beşiktaş'taki seyir yerinin de bülbüllerle kaynaştığını söyler.
1. Riyasız Evliya Çelebi Beşiktaş'taki seyir yerinin de bülbüllerle kaynaştığını söyler.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , İki yüzlü davranmadan
1. Dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak istiyordum.
1. Dünyayı ve şehri riyasız kucaklamak istiyordum.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Nefsin isteklerini kırma
1. Karargâhta âdeta bir manastır hayatının riyazeti içinde yaşıyorduk.
1. Karargâhta âdeta bir manastır hayatının riyazeti içinde yaşıyorduk.
Lisan : Arapça riyāżet
Telaffuz : riya:zet
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Matematik, geometri vb. bilimlerle ilgili olan
Lisan : Arapça riyāżī
Telaffuz : riya:zi:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , Matematik bilgisi
Lisan : Arapça riyāżiyāt
Telaffuz : riya:ziya:tı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Matematik
Lisan : Arapça riyāżiyye
Telaffuz : riya:ziye
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Granitle aynı kimyasal yapıda, içinde mikrolitler olan kayaç, liparit
Lisan : Fransızca rhyolite
gönül rızası
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Razı olma, isteme, istek
Lisan : Arapça riżā
Telaffuz : rıza:
1. razı olmak, onamak, uygun bulmak
1. Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür.
1. Yarım yamalak ıslahat tedbirlerine inanmaktansa kazaya rıza göstermek bana daha hoş görünür.
1. izni olmak, müsaadesi olmak
1. Kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
1. Kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ri'ze
1. isim , isim , isim , isim , Yiyecek, içecek şey, azık
1. Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor.
1. Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor.
2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı'nın bütün yarattıklarına verdiği nimet
1. Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok.
1. Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok.
Lisan : Arapça rizḳ
1. isim , isim , isim , isim , Risk
1. Fakat bu işin karadan ve havadan, katlanılamayacak kadar ağır bir riziko istediği besbelli.
1. Fakat bu işin karadan ve havadan, katlanılamayacak kadar ağır bir riziko istediği besbelli.
Lisan : İtalyanca risico
Telaffuz : rizi'ko
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rizikosu olan
1. Bir de sac ekmek olayı var ki çok rizikoludur.
1. Bir de sac ekmek olayı var ki çok rizikoludur.
1. isim , isim , isim , isim , Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça
Lisan : İtalyanca roba
Telaffuz : ro'ba
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Robası olan
1. Robalı gömlek.
1. Robalı gömlek.