atılganca

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Atılgana yakışan

Örnek:

1. İnsan ilişkilerinde aynı atılganca davranış seziliyordu.

1. İnsan ilişkilerinde aynı atılganca davranış seziliyordu.

---

Telaffuz : atılga'nca

atılganlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılganlaşmak durumu

---

atılganlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Atılgan duruma gelmek

---

atılganlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılgan olma durumu, cesaret

Örnek:

1. Onun, pişkinlikle karışık atılganlığı bir gerçektir.

1. Onun, pişkinlikle karışık atılganlığı bir gerçektir.

---

atılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Atılmış, ertelenmiş, tehirli

---

atılı bulunmak

Anlamı:

1. ertelenmiş olmak

---

atılım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılma işi

2. İleri atılma

3. Hızla ilerleme, hamle, savlet

Örnek:

1. Çocuklar her atılımını boşa çıkarıyor, onunla alay ediyorlar.

1. Çocuklar her atılımını boşa çıkarıyor, onunla alay ediyorlar.

4. Sayı kazanmak amacıyla yapılan atılış, atak, hücum

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuda ilerleme çabası

Örnek:

1. Çok hızlı bir gelişmeyle kısa bir süre içinde çok büyük atılımlar yapılmıştır.

1. Çok hızlı bir gelişmeyle kısa bir süre içinde çok büyük atılımlar yapılmıştır.

---

atılımcı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Durumunu geliştirme gücü gösteren, atılım yapan, hamleci

---

atılımcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılımcı olma durumu, hamlecilik

---

atılış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılma işi

---

atılıverme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılıvermek işi

---

atılıvermek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Ansızın, çabucak atılmak

---

Telaffuz : atılı'vermek

atılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atılmak işi

Örnek:

1. Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu.

1. Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu.

---

atılmak fiil

Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Atma işine konu olmak

Örnek:

1. O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır?

1. O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır?

2. -e , -e , -e , -e , Saldırmak, hücum etmek

Örnek:

1. Düşmanın üzerine atıldı.

1. Düşmanın üzerine atıldı.

3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

Örnek:

1. Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu.

1. Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu.

4. -e , -e , -e , -e , Başlamak

Örnek:

1. Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar.

1. Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar.

5. -e , -e , -e , -e , Bir işe girişmek

6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Patlatılmak

Örnek:

1. Silah atıldı. Top atıldı.

1. Silah atıldı. Top atıldı.

7. Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

---

atım

İlgili Kelimeler:

top atımı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atma işi

Örnek:

1. Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım

1. Kimi yayı öptü, kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım

2. Atılan bir şeyin gidebildiği uzaklık

Örnek:

1. Bir kurşun atımı yer.

1. Bir kurşun atımı yer.

---

atım tepmez, itim kapmaz deme

Anlamı:

1. `size çok bağlı olan kimseler bile zaman gelir sizi incitebilirler` anlamında kullanılan bir söz

---

atımcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hallaç

---

atımcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hallaçlık

---

atın bahtsızı arabaya düşer

Anlamı:

1. `değerli ama talihsiz kimseler, kişiliklerine uygun olmayan ağır ve aşağılık işlerde kullanılırlar` anlamında kullanılan bir söz

---

atın dorusu, yiğidin delisi

Anlamı:

1. `atın doru renkli olanı, kişinin ise gözünü budaktan esirgemeyeni makbuldür` anlamında kullanılan bir söz

---

atın ölümü arpadan olsun

Anlamı:

1. `çok sevilen bir şey yapılırken veya sevilen bir yiyecek yenilirken sonuç kötü de olsa zor veya kötü şeylere katlanılır` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Karnım doydu ama gözüm doymadı der, atın ölümü arpadan olsun da der, yer bir tatlı daha.

1. Karnım doydu ama gözüm doymadı der, atın ölümü arpadan olsun da der, yer bir tatlı daha.

---

atın ürkeği, yiğidin korkağı

Anlamı:

1. `at da kişi de hep tehlike içinde imişler gibi uyanık olmalıdırlar` anlamında kullanılan bir söz

---

atın varken yol tanı, ağan varken el tanı

Anlamı:

1. `elde imkân varken gezip dolaşmak, dost edinmek gerekir` anlamında kullanılan bir söz

---

atına bakan ardına bakmaz

Anlamı:

1. `görevini eksiksiz yapan, aracını iyi kullanan kimse, kendisini kötü duruma düşmekten kurtarmış olur` anlamında kullanılan bir söz

---

atını sağlam kazığa bağlamak

Anlamı:

1. eşeğini sağlam kazığa bağlamak

---