programlatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Programlatmak işi

programlatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Programlama işini yaptırmak

programlayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Programlayabilmek işi

programlayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Programlama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Programlama becerisi bulunmak

programlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Programı olan

2. Programa bağlanmış, belli bir programa göre düzenlenmiş

Örnek:

1. Programlı iş.

1. Programlı iş.

programlılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Programlı olma durumu

programsız

İlgili Kelimeler:

plansız programsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir programı olmayan

2. Belli bir programa göre düzenlenmemiş, programa bağlanmamış

Örnek:

1. Programsız iş.

1. Programsız iş.

programsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Programsız olma durumu

proje

İlgili Kelimeler:

ön proje

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve kuruluşların yönetim organları tarafından onaylanmış, kısa ve uzun vadeye bağlanarak özel kurum veya devlet adına gerçekleştirilmesi kabul edilmiş bilimsel çalışma tasarısı

2. Gerçekleştirilmesi istenen tasarı

Örnek:

1. Babamın İstanbul seferi projesi kız kardeşimle bana değil, anneme de ciddi görünüyordu.

1. Babamın İstanbul seferi projesi kız kardeşimle bana değil, anneme de ciddi görünüyordu.

3. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Mal sahibinin isteğine göre yapılacak bir yapıyı, belli bir programa göre inşa edilecek bir yapı bütününü, bir makine veya bir kuruluşu plan durumunda gösteren çizim

Lisan : Fransızca projet

proje yapmak

Anlamı:

1. tasarlamak

Örnek:

1. Karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi.

1. Karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi.

projeci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Proje sahibi veya proje yapan kimse

projecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Projeci olma durumu

projeksiyon

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir film veya belgenin ışık kaynağından çıkan ışınlarla ekran veya perde üzerinde görüntüsünün oluşturulma işi, iz düşümü

2. Bu yolla oluşturulan görüntü, iz düşümü

3. sinema , sinema , televizyon , televizyon , sinema , sinema , televizyon , televizyon , Gösterim

Lisan : Fransızca projection

projeksiyon tutmak

Anlamı:

1. bir konuyu aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak

projektör

İlgili Kelimeler:

projektör ışığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işıldak

Örnek:

1. Bu sırada gemilerden telaşla birkaç projektör yandı.

1. Bu sırada gemilerden telaşla birkaç projektör yandı.

2. Yansıtım aygıtı

Lisan : Fransızca projecteur

projektör ışığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işıldağın etrafa saçtığı ışık

projektör ışığında olmak

Anlamı:

1. göz önünde bulunmak, ortada olmak

Örnek:

1. Devlet adamları her ülkede projektör ışığında kişiler olarak davranışlarına, sözlerine, görünümlerine dikkat etmek zorundadırlar.

1. Devlet adamları her ülkede projektör ışığında kişiler olarak davranışlarına, sözlerine, görünümlerine dikkat etmek zorundadırlar.

projelendirilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Projelendirilmek işi

projelendirilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Proje durumuna getirilmek

projelendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Projelendirmek işi

projelendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Proje durumuna getirmek, projesini hazırlamak

proktoloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tıbbın anüs hastalıklarıyla uğraşan dalı

Lisan : Fransızca proctologie

Telaffuz : l ince okunur

proktolojik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Proktolji ile ilgili

Lisan : Fransızca proctologie

Telaffuz : l ince okunur

proletarya

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emekçi sınıfı

Lisan : Fransızca prolétariat

Telaffuz : proleta'rya

proleter

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Emekçi

Örnek:

1. Zira sözü geçen memlekette gelişmiş bir proleter sınıfı mevcuttu.

1. Zira sözü geçen memlekette gelişmiş bir proleter sınıfı mevcuttu.

Lisan : Fransızca prolétaire