Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
pataklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Rastgele vurarak dövmek

Örnek:

1. Babam yerinden fırlayıp beni bir iyi pataklayacak sanıyordum.

1. Babam yerinden fırlayıp beni bir iyi pataklayacak sanıyordum.


pataklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pataklanmak işi


pataklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dövülmek


pataklayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pataklayabilmek işi


pataklayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Pataklama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Pataklamaya gücü yetmek


patakrem
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüz ve boyundaki bozuklukları ve pürüzleri gideren pudra ile fondöten karışımı bir madde


Lisan : Fransızca patecrème

patal
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Lüle taşı


patalya
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen, birden üç çifteye kadar savaş gemisi sandalı


Lisan : İtalyanca battella

Telaffuz : pata'lya

patates

İlgili Kelimeler:

patates böceği, patates çorbası, patates köftesi, patates püresi, patates salatası, patates sufle

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Patlıcangillerden, yaprakları ve sürgünleri acı bir bitki (Solanum tuberosum)

2. Bu bitkinin toprak altında oluşan, nişastası çok, yenebilen yumruları


Lisan : Rumca

Telaffuz : pata'tes

patates böceği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Patates ve patlıcangillere dadanan sarı ve kızıl renkli böcek


patates çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Patates, salça, tereyağı, nane ve kırmızıbiber karışımının pişirilmesiyle yapılan bir çorba türü


patates köftesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haşlanmış ve rendelenmiş patates, bayat ekmek içi, rendelenmiş kaşar peyniri, yumurta, maydanoz, tuz ve biber karışımının köfte biçiminde fırında pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü

Örnek:

1. Akşamdan tabağın içinde kalmış bir patates köftesini ağzına atarken tam da o sırada kocası giriverdi mutfağa.

1. Akşamdan tabağın içinde kalmış bir patates köftesini ağzına atarken tam da o sırada kocası giriverdi mutfağa.


patates püresi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haşlanmış ve ezilmiş patatesi süt, yağ ve et suyu ile karıştırarak elde edilen yiyecek


patates salatası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haşlanmış ve doğranmış patateslere, soğan, nane, reyhan karışımının eklenmesinden sonra yağ, limon suyu, tuz ve baharatla hazırlanan bir salata türü


patates sufle
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumurta çırpıldıktan sonra patates ezmesi karıştırılarak kabarıncaya kadar pişirilen yemek

Örnek:

1. Patates sufle olacak, İngiliz sosunu da unutma.

1. Patates sufle olacak, İngiliz sosunu da unutma.


patatesçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Patates yetiştiren veya satan kimse


patatesçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Patates yetiştirme veya satma işi


patatesimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Patatesi andıran, patatese benzeyen, patates gibi


patatesli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde patates olan, patatesle yapılmış

Örnek:

1. Sonra kızarmış patatesli sığır etini kesmeye koyuldu.

1. Sonra kızarmış patatesli sığır etini kesmeye koyuldu.

2. isim , isim , isim , isim , İçinde patates bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri


patavatsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen (kimse)

Örnek:

1. Münire'nin bazı patavatsız cümlelerini dudaklarını sıkarak bir dinleyişi vardı.

1. Münire'nin bazı patavatsız cümlelerini dudaklarını sıkarak bir dinleyişi vardı.


patavatsızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Patavatsız bir biçimde


Telaffuz : patavatsı'zca

patavatsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Patavatsızca davranış


patavatsızlık etmek
Anlamı:

1. patavatsız bir biçimde davranmak

Örnek:

1. Affedersiniz, galiba patavatsızlık ettim, böyle konuşmamalıydım.

1. Affedersiniz, galiba patavatsızlık ettim, böyle konuşmamalıydım.


paten

İlgili Kelimeler:

buz pateni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buz üstünde kaymak için kullanılan, çoğunlukla tabanına, dar uzun bir çelik takılı ayakkabı

2. Bu ayakkabının düz yerlerde kaymakta kullanılan tekerlekli türü

3. Halk oyunlarında yan yana, art arda, sırt sırta duruşlardan oluşan çizgi ve daire biçimleri ile oyuncuların sahne üzerinde dağılarak oluşturdukları şekil veya düzen


Lisan : Fransızca patin

patenci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Buz pateni yapan veya patenle kayan kimse