92406 kayıt bulundu.
paşa ağacı, paşababa, paşaçadırı, paşa çayı, paşa kapısı, paşa paşa, paşazade, kaptan paşa, kaptanpaşakuzusu
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan
1. Talat Paşa. Ziya Paşa.
1. Talat Paşa. Ziya Paşa.
2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Cumhuriyet döneminde general
1. Yanımdakilerden bu sarışın ve kibar tavırlı paşanın kim olduğunu sordum.
1. Yanımdakilerden bu sarışın ve kibar tavırlı paşanın kim olduğunu sordum.
3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uslu, ağırbaşlı
1. O ne paşa çocuk.
1. O ne paşa çocuk.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kerestesi açık sarı veya yeşilimsi renkte, iri gözenekli, genellikle kaplama olarak kullanılan değerli bir mobilya ağacı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hükûmet konağı
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , fazlaca içki içmiş olmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Uslu uslu, güzel güzel
1. Senin oğlan paşa paşa oturuyor.
1. Senin oğlan paşa paşa oturuyor.
2. İstese de istemese de
1. Merak etme, buraya paşa paşa gelecek.
1. Merak etme, buraya paşa paşa gelecek.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Paşalık yapmış dede
Telaffuz : paşa'baba
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Begonyagillerden, kalp biçimindeki yapraklarının altı kırmızımtırak, üstü koyu yeşil, gövdesi sürünücü ve etli bir süs bitkisi (Begonia feasti)
Telaffuz : paşa'çadırı
1. isim , isim , isim , isim , İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı veya açık çarşı
1. Pasajın demir kapıları kapanırken önde hocaları, dört delikanlı çakırkeyif dışarı çıkıyordu.
1. Pasajın demir kapıları kapanırken önde hocaları, dört delikanlı çakırkeyif dışarı çıkıyordu.
2. Yazının veya eserin bir bölümü, parça
1. Roman veya hikâyede güzel pasajlar hâlinde bizi sürükleyecek bu şiir ne yazık ki bir hikâye içinde değil!
1. Roman veya hikâyede güzel pasajlar hâlinde bizi sürükleyecek bu şiir ne yazık ki bir hikâye içinde değil!
Lisan : Fransızca passage
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kir
1. Başta yağlı bir fes, boyunda pasak içinde yakalık ve kravat.
1. Başta yağlı bir fes, boyunda pasak içinde yakalık ve kravat.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Giyimine veya eşyanın temizliğine, düzenine önem vermeyen (kimse), çapaçul
1. isim , isim , isim , isim , Pasaklı olma durumu
1. Saçlarını ihmal etmesi, ne tembelliğinden ne de pasaklılığındandır.
1. Saçlarını ihmal etmesi, ne tembelliğinden ne de pasaklılığındandır.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Paşa sanını alan büyük devlet adamlarının yakın hizmetinde bulunan gedikli ağa
1. isim , isim , isim , isim , Paşa unvanı veya paşa olma durumu
1. Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi.
1. Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi.
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Bir paşanın yönetimindeki bölge
1. Belgrat paşalığının muhtariyeti hakkında şifahi bir anlaşma yaptı.
1. Belgrat paşalığının muhtariyeti hakkında şifahi bir anlaşma yaptı.
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Bir birliğe verilen ve ağızdan ağıza bütün askerlere yayılan emir
Lisan : İtalyanca passa parola
Telaffuz : pasaparo'la
gri pasaport, kırmızı pasaport, lacivert pasaport, yeşil pasaport
1. isim , isim , isim , isim , Yabancı ülkelere gidecek olanlara yetkili kuruluşça verilen, yabancı ülke yetkililerinin kimlik incelemesinde geçerli olan belge
1. Pasaportlar için Emniyet Dairesine gittim, orada lafa daldım.
1. Pasaportlar için Emniyet Dairesine gittim, orada lafa daldım.
Lisan : Fransızca passeport
1. isim , isim , isim , isim , Sınırdaş olan ülkelerin sınır bölgeleri içinde oturan kendi vatandaşlarına komşu bölge sınırları içinde kısa süreli dolaşmalarını sağlamak üzere verdiği belge
Lisan : Fransızca passavant
1. isim , isim , isim , isim , Paşanın çocuğu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Rahatına düşkün, gösterişi seven kimse
1. Bu paşazadenin yazarlıkta henüz ilk mektebi bitirebilmiş olduğuna inanılamaz.
1. Bu paşazadenin yazarlıkta henüz ilk mektebi bitirebilmiş olduğuna inanılamaz.
Lisan : Türkçe paşa + Farsça zāde
Telaffuz : paşaza:de
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Voleybolda öbür oyuncuların vurması için topu, ağın üzerine yükselten oyuncu, pasör
pasif korunma
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Edilgin
1. Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim.
1. Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim.
2. Çekingen, durgun
1. Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır.
1. Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır.
3. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Edilgen
4. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı
Lisan : Fransızca passif
1. isim , isim , isim , isim , Savaş sırasında düşman saldırılarından korunmak için yapılan alalama, gizlenme vb. yöntemlerin bütünü