ön hekim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Staj yapmak üzere hastanelerde çalışan tıp fakültelerinin altıncı sınıf öğrencileri

ön hekimlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ön hekim olma durumu

ön içki

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İştah açmak için yemekten önce içilen alkollü içki, açar, aperitif

ön izleme

Anlamı:

1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Bir filmin gösterime girmeden önce seçilmiş bir grup tarafından izlenmesi

ön kabul

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başvurunun değerlendirilmesinden önce yapılan ilk kabul işlemi

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir düşünceyi derinlemesine incelemeden, fazla üzerinde durmadan benimseme

ön kayıt

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesin kabul ve kayıt işlemlerinden önce aday başvurularının kabulü

ön kesinti

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Ücretlerde, serbest meslek gelirlerinde ve sonraki yıllara devredilen taahhüt işlerinde ödemeler sırasında bu ödemelerin belirli bir kısmı ödemeyi yapanlarca tutulduktan sonra kişiler adına vergi dairelerine yatırılan miktar, stopaj

ön kol

İlgili Kelimeler:

ön kol kemiği

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Kolun dirsekle bilek arasındaki bölümü

ön kol kemiği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ön kolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten dışta olanı

ön koşul

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ön şart

Örnek:

1. Ne de olsa bir şeyi küçümsemenin anlamı olmasının ön koşulu, küçümsenen şeyin anlamlı olmasıdır.

1. Ne de olsa bir şeyi küçümsemenin anlamı olmasının ön koşulu, küçümsenen şeyin anlamlı olmasıdır.

ön kuluçka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bilim ve teknolojide araştırma, geliştirme ve uygulama sırasında ilk destek evresi

ön lisans

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yükseköğretimde iki yıllık lisans programı

on milyonluk

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , On milyon liralık kâğıt para

ön oda

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Gözde saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk

ön ödeme

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir alacağın gerçekleşmesinden önce verilen belirli bir miktar, pey akçesi

ön ödemeli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ön ödemesi olan

ön ödemesiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ön ödemesi olmayan

ön oluş

Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Varlığın yoktan oluşmadığını, tohum durumunda, son derece küçük ve tam olarak önceden var olduğunu, sonradan büyüyüp geliştiğini ileri süren teori

on para

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok az (para)

on para etmemek

Anlamı:

1. hiçbir değeri olmamak

Örnek:

1. Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa

1. Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa

on para on aslanın ağzında

Anlamı:

1. `para kazanmak çok güçleşti` anlamında kullanılan bir söz

on paralık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Değeri çok az veya değersiz, hiç

Örnek:

1. Eskiden böyle şeylere biraz aldırırdım, şimdi on paralık etkisi yok.

1. Eskiden böyle şeylere biraz aldırırdım, şimdi on paralık etkisi yok.

on paralık etmek

Anlamı:

1. birine hakarette bulunmak

2. birini kötü duruma düşürmek

on parasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Parası olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Parası olmaksızın

Örnek:

1. Memurluktan on parasız çekilmişti.

1. Memurluktan on parasız çekilmişti.

on parasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , On parasız olma durumu