Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
muğber olmak
Anlamı:

1. gücenmek, küsmek


müge
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İnci çiçeği


Lisan : Fransızca muguet

Muğla
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri


Özel: Evet

Telaffuz : mu'ğla

muğlak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık

Örnek:

1. Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi.

1. Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi.


Lisan : Arapça muġlaḳ

Telaffuz : l ince okunur

muğlaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğlak olma durumu


Muğlalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğla ilinden olan kimse


Özel: Evet

Muğlalılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muğlalı olma durumu


Özel: Evet

muhabbet

İlgili Kelimeler:

muhabbet çiçeği, muhabbet kuşu, muhabbetname, muhabbet tellalı, geyik muhabbeti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sevgi

Örnek:

1. Bilhassa tevazusu ile herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmıştı.

1. Bilhassa tevazusu ile herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmıştı.

2. Dostça konuşma, yârenlik

Örnek:

1. Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun.

1. Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun.


Lisan : Arapça maḥabbet

muhabbet beslemek
Anlamı:

1. sevgi duymak


muhabbet çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Muhabbet çiçeğigillerden, ekleri yeşilimtırak beyaz, güzel kokulu bir süs bitkisi (Reseda odorata)


muhabbet çiçeğigiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayrı taç yapraklı, iki çenekli bitkiler sınıfı


muhabbet etmek
Anlamı:

1. karşılıklı, dostça konuşmak

Örnek:

1. Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder.

1. Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder.


muhabbet kuşu
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Papağangillerden, asıl yurdu Avustralya olan, yurdumuzda da kafeslerde beslenen, basit bazı sesleri ve kelimeleri taklit edebilen, eşine çok düşkün, sarı, yeşil ve kül renginde tüyü olan, uzun ve sivri kuyruklu bir kuş (Melopsittacus undulatus)


muhabbet tellalı
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Pezevenk


muhabbet tellallığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pezevenklik


muhabbetname
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aşk mektubu

2. Arkadaş, dost mektubu


Lisan : Arapça maḥabbet + Farsça nāme

Telaffuz : muhabbetna:me

muhaberat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberleşmeler, haberleşme dolayısıyla yapılan yazışmalar

Örnek:

1. Bu yolda cereyan etmiş olan muhaberattan bazılarını arz etmekliğime müsaadenizi rica ederim.

1. Bu yolda cereyan etmiş olan muhaberattan bazılarını arz etmekliğime müsaadenizi rica ederim.


Lisan : Arapça muḫāberāt

Telaffuz : muha:bera:tı

muhabere

İlgili Kelimeler:

muhabere memuru, muhabere sınıfı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haberleşme

2. Yazışma

Örnek:

1. Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi.

1. Mektupçu evrak okur, cevap yazar, muhabere işlerini idare ederdi.

3. teknik , teknik , teknik , teknik , İletişim


Lisan : Arapça muḫābere

Telaffuz : muha:bere

muhabere etmek
Anlamı:

1. haberleşmek, yazışmak


muhabere memuru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Telgrafçı, haberleşmeyi sağlayan kimse


muhabere sınıfı
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Savaşta haberleşme düzeninin kurulmasını, düşmanın elektronik araçlar kullanmasını engellemeyi veya bunu sınırlandırmayı sağlayan sınıf


muhabereci
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Muhabere sınıfından olan asker


muhaberecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhabereci olma durumu


muhabir

İlgili Kelimeler:

radyo muhabiri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse

Örnek:

1. Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim.

1. Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim.

2. Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli

Örnek:

1. Banka muhabir üyesi.

1. Banka muhabir üyesi.


Lisan : Arapça muḫābir

Telaffuz : muha:bir

muhabirlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhabir olma durumu

Örnek:

1. Diyarbakır'da İstanbul gazetelerine parasız muhabirlik eden uygar ve zeki bir genç tanımıştım.

1. Diyarbakır'da İstanbul gazetelerine parasız muhabirlik eden uygar ve zeki bir genç tanımıştım.

2. Muhabirin görevi