92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Binalarda merdivenden yapılan duvarlarla çevrili kısım
Telaffuz : merdive'nevi
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Dönerek çıkılan merdivenlerde yukarıdan aşağıya bakıldığında ortada görülen boşluk
Telaffuz : merdive'nkovası
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Merdiveni olan
1. Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı.
1. Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Merdiveni andıran, merdivene benzeyen, merdiven gibi, merdivenimsi
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İnsan içine karışmaktan hoşlanmayan, insanlardan kaçan (kimse), mizantrop
Lisan : Farsça merdumgirīz
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Köpeğin yaşı
1. isim , isim , isim , isim , Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
1. Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim.
1. Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim.
2. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Uğursuz
Lisan : Arapça mārid
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sevilip aranan, istenilen, beğenilen, rağbet edilen
1. Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur.
1. Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur.
Lisan : Arapça merġūb
uzaktan merhaba
1. isim , isim , isim , isim , Selam
1. Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum.
1. Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum.
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , (me'rhaba:) `Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz` anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma sözü
1. Merhaba, arkadaş! Hoş geldiniz.
1. Merhaba, arkadaş! Hoş geldiniz.
Lisan : Arapça merḥabā
1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , selamlamak
1. Kişileri kendi adıyla anmıştım, ona buna, yardımına koşan bunca kişilere bir merhaba çakayım diye.
1. Kişileri kendi adıyla anmıştım, ona buna, yardımına koşan bunca kişilere bir merhaba çakayım diye.
1. hâl hatır sormak, görüşüp konuşmak
1. Bir oturun bakalım, bir merhaba edelim!
1. Bir oturun bakalım, bir merhaba edelim!
1. isim , isim , isim , isim , Merhabalaşmak işi
1. Merhabalaşma bittikten sonra kahvenin en itibarlısı yabancıya döner.
1. Merhabalaşma bittikten sonra kahvenin en itibarlısı yabancıya döner.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Karşılıklı selam verip hâl hatır sormak
1. isim , isim , isim , isim , Derece, basamak, aşama, evre
1. Bu yolun üstünde Edirne bir konak, hürriyet bir merhaledir.
1. Bu yolun üstünde Edirne bir konak, hürriyet bir merhaledir.
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Varılması istenen noktaya kadar aşılması gereken yerlerin her biri, konak, menzil
1. Bu gece yolculuğumuzun son merhalesine varacaktık.
1. Bu gece yolculuğumuzun son merhalesine varacaktık.
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bir yolcunun sekiz saatte gidebileceği mesafe
Lisan : Arapça merḥale
1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma
1. Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir.
1. Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir.
Lisan : Arapça merḥamet
1. acıma veya şefkat duygusu uyanmak veya kabarmak
1. Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.
1. Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Acıyarak, merhamet ederek
Lisan : Arapça merḥameten
Telaffuz : merhame'ten