Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
mazlum
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zulüm görmüş, kendisine zulmedilmiş

Örnek:

1. Millî Mücadele, mazlum bir milletin kaynayan benliğinden taşmıştır.

1. Millî Mücadele, mazlum bir milletin kaynayan benliğinden taşmıştır.

2. Haksızlığa uğramış

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sessiz ve uysal, boynu bükük

Örnek:

1. Mazlum ve mütevekkil, kadıncağız çıkıp gitti.

1. Mazlum ve mütevekkil, kadıncağız çıkıp gitti.


Lisan : Arapça maẓlūm

mazlumluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haksızlığa ve zulme uğramış olma durumu, ezilmişlik

Örnek:

1. Bu dakikadan itibaren önümüzde yürüyecek olan bu genç adam, azlıkla, fakr ile, mazlumluk ve mağlubiyetle ittifak etmişti.

1. Bu dakikadan itibaren önümüzde yürüyecek olan bu genç adam, azlıkla, fakr ile, mazlumluk ve mağlubiyetle ittifak etmişti.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sessizlik, uysallık


mazlumun ahı yerde kalmaz
Anlamı:

1. `zulüm gören kimsenin bedduası tutar` anlamında kullanılan bir söz


mazmun
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anlam, kavram

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Divan edebiyatında bazı kavramları dolaylı anlatmak için kullanılan nükteli ve sanatlı söz


Lisan : Arapça mażmūn

Telaffuz : mazmu:nu

maznun
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Sanık

Örnek:

1. İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi.

1. İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi.


Lisan : Arapça maẓnūn

mazohist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 mazoşist


Lisan : Almanca Masochist

mazohizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 mazoşizm


Lisan : Almanca Mazochisme

mazoşist
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Özezer


Lisan : Fransızca masochiste

mazoşizm
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Özezerlik


Lisan : Fransızca masochisme

mazot

İlgili Kelimeler:

mazot göstergesi, kırsal mazot

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Yakıt olarak kullanılan, ham petrolün damıtma ürünlerinden biri, motorin


Lisan : Rusça

mazot göstergesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mazotla çalışan araçlarda mazotun düzeyini gösteren alet


mazotlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mazotlamak işi


mazotlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mazot tabakasıyla kaplamak

2. Yağlı parçaları mazotla temizlemek, yıkamak


mazruf
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Zarf içine konmuş, zarflı

2. isim , isim , isim , isim , İçerik

Örnek:

1. Zarfa değil, mazrufa bakmalı.

1. Zarfa değil, mazrufa bakmalı.


Lisan : Arapça maẓrūf

Telaffuz : mazru:fu

mazur
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mazereti olan, mazeretli


Lisan : Arapça maʿẕūr

Telaffuz : ma:zur

mazur görmek
Anlamı:

1. kusura bakmamak, hoş görmek, bağışlamak, affetmek

Örnek:

1. Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir.

1. Büyük işler deruhte etmemiş insanların, bu husustaki tereddütlerini mazur görmelidir.


mazur olmak
Anlamı:

1. mazeretli olmak, bahanesi bulunmak

Örnek:

1. Bununla, taş atan çocuğun mazur olması icap etmez.

1. Bununla, taş atan çocuğun mazur olması icap etmez.


mazurka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür Leh dansı

2. Bu dansın müziği


Lisan : Slav.

Telaffuz : mazu'rka

mazuryum
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , isim , isim , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , Teknetyum


Lisan : Fransızca masurium

Telaffuz : mazu'ryum

Md
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Mendelevyum elementinin simgesi


me
Anlamı:

1. Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu


me
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

Örnek:

1. Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme

1. Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme


meal
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anlam, kavram, mefhum

Örnek:

1. Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor.

1. Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor.

2. Ortaya çıkan şey, sonuç, netice


Lisan : Arapça meʾāl

Telaffuz : mea:li

mealen
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Anlamca

Örnek:

1. Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün?

1. Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün?


Lisan : Arapça meʾālen

Telaffuz : mea:len

mebde
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Baş, başlangıç

2. Kaynak, kök

3. mantık , mantık , mantık , mantık , İlke


Lisan : Arapça mebdeʾ

Telaffuz : mebde: