Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
maymun iştahlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hevesi çabuk geçen, kararsız


maymun iştahlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maymun iştahlı olma durumu


maymuna benzetmek (veya çevirmek veya döndürmek)
Anlamı:

1. gülünç ve çirkin duruma sokmak


Ön Takı : (bir şeyi)

maymuna dönmek
Anlamı:

1. çirkin ve gülünç duruma girmek

2. uslanmak


maymuncuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük maymun

2. Her kilidi açmaya yarayan, demirden, eğri ve sivri araç

Örnek:

1. Çakısını, maymuncuk gibi kullanarak kapıyı açmak istedi.

1. Çakısını, maymuncuk gibi kullanarak kapıyı açmak istedi.

3. hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ergin evrede bağ üzümlerinin yaprak ve sürgünlerini, kurtçuk evresinde kökleri kemiren, parlak siyah kın kanatlı böcek (Otiorrhyncus peregrinus)


maymunlar
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan, memeliler sınıfının eteneliler alt sınıfına giren bir takım, primatlar


maymunlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maymunlaşmak işi


maymunlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Maymuna benzemek, maymun gibi davranmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Taklitçi davranmak

Örnek:

1. Şimdi ne vakit kendimden başka birisini taklide kalksam bu maskara hayvan aklıma gelir, içimden: -Maymunlaşmışım, derim.

1. Şimdi ne vakit kendimden başka birisini taklide kalksam bu maskara hayvan aklıma gelir, içimden: -Maymunlaşmışım, derim.


maymunlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maymunlaştırmak durumu


maymunlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Birini, kendi düşünceleriyle değil başkalarının yönlendirmesiyle hareket eder duruma getirmek

Örnek:

1. İnsanları o kadar maymunlaştırdınız ki yarın, öbür gün Afrika ve Amerikan ormanlarının birinde maymun medeniyeti zuhur edeceği ihtimali önünde insanın düşüneceği geliyor.

1. İnsanları o kadar maymunlaştırdınız ki yarın, öbür gün Afrika ve Amerikan ormanlarının birinde maymun medeniyeti zuhur edeceği ihtimali önünde insanın düşüneceği geliyor.


maymunluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güldürmek veya dikkati çekmek için yapılan tuhaflık


maymunsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maymun gibi, maymuna benzer, maymun gibi, maymunumsu


maymunumsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maymunsu


mayna
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelken indirme, fora karşıtı

2. argo , argo , argo , argo , Bırakılma, son verilme

Örnek:

1. Kavga mayna oldu.

1. Kavga mayna oldu.

3. ünlem , ünlem , denizcilik , denizcilik , ünlem , ünlem , denizcilik , denizcilik , `İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

Örnek:

1. Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı.

1. Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı.


Lisan : İtalyanca maina

Telaffuz : ma'yna

mayna etmek
Anlamı:

1. herhangi bir şeyi halat ve palanga aracılığıyla denize veya yere indirmek

Örnek:

1. Filikalarını mayna etmişlerdi.

1. Filikalarını mayna etmişlerdi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , fırtına yatışmak


mayo

İlgili Kelimeler:

güreş mayosu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, tek parçadan oluşan giyisi


Lisan : Fransızca maillot

mayocu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mayo diken veya satan kimse


mayoculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mayo dikme veya satma işi


mayonez
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumurta sarısı, zeytinyağı ve limonla yapılan bir tür koyu, soğuk yiyecek

Örnek:

1. Mayoneze bir itirazı yoktu ama ketçaptan nefret ederdi Celâl.

1. Mayoneze bir itirazı yoktu ama ketçaptan nefret ederdi Celâl.


Lisan : Fransızca mayonnaise

mayonezli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mayonez katılmış veya karıştırılmış

Örnek:

1. Ellerini yıkayıp dairesine, mayonezli levrekle fasulye pilakisi yemeye gitti.

1. Ellerini yıkayıp dairesine, mayonezli levrekle fasulye pilakisi yemeye gitti.


mayonezsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mayonezi olmayan, mayonez katılmamış


mayşor
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Alman gümüşü


Lisan : Fransızca maillechort

maytaba almak
Anlamı:

1. biriyle alay etmek, eğlenmek

Örnek:

1. Bu evde hepsi beni maytaba alıyor.

1. Bu evde hepsi beni maytaba alıyor.


maytap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yandığında renkli ve parlak ışıklar saçan, şenlik gecelerinde yakılan havai fişek


Lisan : Farsça māh + tāb

maytap geçmek
Anlamı:

1. biriyle alay etmek