92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Eğlendirici, hoş bir durum almak
2. Herkesin eğlencesi durumuna gelmek
1. isim , isim , isim , isim , Soytarılık
1. Sarhoşun salıncak üzerindeki bu maskaralıklarını kahkahalarla seyrediyorlardı.
1. Sarhoşun salıncak üzerindeki bu maskaralıklarını kahkahalarla seyrediyorlardı.
2. Şerefsizce, haysiyetsizce davranış, rezalet
1. birinin eğlencesi olmak
1. Süslü kafeslere, hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?
1. Süslü kafeslere, hazır yemeğe tamah edip insanların maskarası olmanın âlemi var mı?
1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü
Lisan : İtalyanca mascherata
Telaffuz : maskara'ta
gaz maskesi, karnaval maskesi, toz maskesi
1. isim , isim , isim , isim , Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
2. Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey
1. Gaz maskesi.
1. Gaz maskesi.
3. Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. şeyler
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış
1. Hayırseverlik maskesiyle kendi çıkarını yürütüyor.
1. Hayırseverlik maskesiyle kendi çıkarını yürütüyor.
5. ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , ruh bilimi , Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış
Lisan : Fransızca masqué
Telaffuz : ma'ske
1. isim , isim , isim , isim , Maskelemek işi
1. Onlar kendilerini maskelemeyi bilirler.
1. Onlar kendilerini maskelemeyi bilirler.
1. -i , -i , -i , -i , Görünmemesini sağlamak, maske ile örtmek
2. Gerçek görünüşünü, niteliğini saklamak
3. Gerçek duygularını gizlemek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Maskeleme işi yapılmak veya maskeleme işine konu olmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçek görünüşünü saklamak, gizlemek
1. Nefsine itimadı o kadar kuvvetli idi ki aşırı bir resmiyetle maskelenen nazik istiskalleri anlamamazlığa vurur.
1. Nefsine itimadı o kadar kuvvetli idi ki aşırı bir resmiyetle maskelenen nazik istiskalleri anlamamazlığa vurur.
maskeli balo
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maskesi olan, maskelenmiş
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklayan
1. amaçlarını gizlemesini bilen kimse, bu tutumunu bırakarak gerçek kişiliğini ve amaçlarını açığa vurmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maskesi olmayan
2. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Davranış ve tutumunda gerçek kişiliğini saklamadan
1. Hah işte, şimdi maskesiz, açık konuşalım.
1. Hah işte, şimdi maskesiz, açık konuşalım.
1. isim , isim , isim , isim , Uğur getireceğine inanılan şey
2. Uğurluk
Lisan : Fransızca mascotte
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tek parçalı ve kol yerine yarıkları olan bir tür kadın üstlüğü
1. Kalın bir Doğu maşlahı giymiş, işlemeli beyaz bir başörtüsü örtmüştü.
1. Kalın bir Doğu maşlahı giymiş, işlemeli beyaz bir başörtüsü örtmüştü.
2. Bazı varlıklı Arapların giydiği ipekten pelerin
Lisan : Arapça maşlaḥ
idareimaslahat
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İş, önemli iş, mesele
2. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Erkeklik organı
Lisan : Arapça maṣlaḥat
1. isim , isim , isim , isim , Bir büyükelçinin temsilci olarak bulunduğu ülke dışına çıkması durumunda veya o ülkeye gelmesinden önce ona vekâlet eden diplomat, işgüder
Lisan : Arapça maṣlaḥat + Farsça -guẕār
Telaffuz : maslahatgüza:rı
1. isim , isim , isim , isim , Maslahatgüzar olma durumu, maslahatgüzarın mesleği
2. Maslahatgüzarın makamı, işgüderlik