92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Boyna zincirle takılan, genellikle değerli metalden yapılmış, içine küçük resim gibi şeyler konulan, türlü biçimde süs eşyası
Lisan : Fransızca médaillon
1. `olumlu bir iş, bir durum veya bir olayın düşünülmesi, hesaba katılması gereken olumsuz yönü` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Fransa'da evli kadınlara verilen san, madama
2. Türkiye'de Müslüman olmayan evli kadın, madama
Lisan : Fransızca madame
1. isim , isim , isim , isim , Madam
1. Zeminden yükselirken binen hanımlarda ve madamalarda ciyak ciyak feryatlar.
1. Zeminden yükselirken binen hanımlarda ve madamalarda ciyak ciyak feryatlar.
Lisan : Fransızca madame
1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Kötü, sevimsiz
Lisan : Farsça madara
madde başı, madde madde_icerik, ak madde_icerik, boyar madde_icerik, boz madde_icerik, etken madde_icerik, etkili madde_icerik, geçici madde_icerik, ham madde_icerik, kozmik madde_icerik, uyuşturucu madde_icerik, yardımcı madde_icerik, dolgu maddesi, kanun maddesi, katkı maddesi, tekel maddesi
1. isim , isim , isim , isim , Duyularla algılanabilen nesne
2. Bir cismi oluşturan öge, öz(I)
1. Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır.
1. Cam yapmak için silisli maddeler kullanılır.
3. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
1. Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar.
1. Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar.
4. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
1. Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur.
1. Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur.
5. Para, mal vb. ile ilgili şey
1. Maddeye önem vermek.
1. Maddeye önem vermek.
6. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım
7. fizik , fizik , fizik , fizik , Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek
8. kimya , kimya , kimya , kimya , Molekül
Lisan : Arapça mādde
1. isim , isim , isim , isim , Sözlük yapma düzeninde başlı başına bir anlam ifade eden ve siyah olarak yazılan, tanımı verilen sözlük birimi
tarihî maddeci
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Para, mal vb.ne çok önem veren kimse
2. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Maddecilikten yana olan (kimse veya görüş), özdekçi, materyalist
1. Filozof bu somut, bu maddeci görüşten sıyıramıyor kendini.
1. Filozof bu somut, bu maddeci görüşten sıyıramıyor kendini.
tarihî maddecilik
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Para, mal vb.ne çok önem verme
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Dünyada, yalnızca maddenin varlığını kabul eden, Tanrı, ruh vb. manevi kavramları ret ve inkâr eden felsefi görüş, özdekçilik, materyalizm, materyalistlik
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Madde durumuna gelmek
1. Kuvvetin ise hayatta maddeleşmiş timsali ancak paraydı.
1. Kuvvetin ise hayatta maddeleşmiş timsali ancak paraydı.