Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
maddeleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Maddeleşme işini yaptırmak


maddelik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Madde içeren

Örnek:

1. Sekiz maddelik rapor hazırlandı.

1. Sekiz maddelik rapor hazırlandı.


maddesel

İlgili Kelimeler:

maddesel nokta

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Madde ile ilgili, maddi

2. fizik , fizik , fizik , fizik , Madde özelliğinde olan, maddi


maddesel nokta
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir maddenin, üç boyuttan soyutlanmış varsayılan çok küçük parçası


maddesellik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maddilik


maddeten
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Maddi bakımdan, manen karşıtı

Örnek:

1. Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir?

1. Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir?


Lisan : Arapça māddeten

Telaffuz : ma'ddeten

maddi

İlgili Kelimeler:

maddi zarar

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı

2. Maddeden oluşan

3. Mal, para, varlıkla ilgili olan

4. fizik , fizik , fizik , fizik , Maddesel


Lisan : Arapça māddī

Telaffuz : maddi:

maddi zarar
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Kişilerin bedenine veya mal varlığına verilen zarar


maddileşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maddileşmek işi


maddileşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Maddeye önem verir duruma gelmek


maddileştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maddileştirmek işi


maddileştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Maddi duruma getirmek


maddilik
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Maddi olma durumu, cismanilik, maddesellik, maddiyet


maddiyat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sahip olunan mal veya paralar

2. Madde ile ilgili şeyler

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Mal mülk, para ile ilgili şeyler

Örnek:

1. Tek sorun maddiyat olsun, nasıl olsa zaman içinde toparlanırsınız.

1. Tek sorun maddiyat olsun, nasıl olsa zaman içinde toparlanırsınız.


Lisan : Arapça māddiyyāt

Telaffuz : maddiya:tı

maddiyatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Paraya, mala çok önem veren kimse


maddiyatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maddiyatçı olma durumu


maddiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , felsefe , felsefe , isim , isim , eskimiş , eskimiş , felsefe , felsefe , Maddilik

Örnek:

1. Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor.

1. Gittikçe artan sessizlik içinde bu iki adamın maddiyetleri birer gürültü çıkarıyor gibi geliyor.


Lisan : Arapça māddiyet

madem
Anlamı:

1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , `Değil mi ki, -diği için, -diğine göre` anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki

Örnek:

1. Bakma sen, madem tanıdıkmış bulur bir çaresini.

1. Bakma sen, madem tanıdıkmış bulur bir çaresini.


Lisan : Arapça mādām

Telaffuz : ma:dem

mademki
Anlamı:

1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Madem

Örnek:

1. Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür

1. Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür


Lisan : Arapça mādām + Farsça ki

Telaffuz : ma:demki

maden

İlgili Kelimeler:

maden bilimi, maden cevheri, maden damarı, Maden Devri, maden filizi, maden gazı, madenkırmız, maden kirası, maden kömürü, maden kuyusu, maden mavisi, maden ocağı, maden sodası, maden suyu, maden yatağı, maden yünü, çıplak maden, ergimiş maden, kırmız madeni

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu mineralden yapılmış

Örnek:

1. Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı.

1. Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı.

3. Maden ocağı veya maden işletmesi

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak

Örnek:

1. Bu kütüphane bir madendir, değerini bilin.

1. Bu kütüphane bir madendir, değerini bilin.

5. argo , argo , argo , argo , Uyuşturucu, esrar, eroin

Örnek:

1. İstersen sana biraz maden vereyim de çek!

1. İstersen sana biraz maden vereyim de çek!

6. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse

7. kimya , kimya , kimya , kimya , Metal


Lisan : Arapça maʿden

Telaffuz : ma:den

Maden
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ma:'den

maden bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Mineral bilimi


maden bilimsel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Maden bilimi ile ilgili, minerolojik


maden cevheri
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , İçindeki maden oranı işletilmeye elverişli miktarda olan filiz, maden filizi


maden damarı
Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Maden cevherinin yoğun olarak bulunduğu bölüm