lüzumundan fazla

Anlamı:

1. gerekenden çok

Örnek:

1. Bazen lüzumundan fazla telaşlandığı olurdu.

1. Bazen lüzumundan fazla telaşlandığı olurdu.

M

Anlamı:

1. Romen rakamları dizisinde 1000 sayısını gösteren işaret

m, M

Anlamı:

1. Türk alfabesinin on altıncı sırasında yer alan ve Me adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından genizsil çift dudak ünsüzünü gösterir

maada

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , -den başka, gayrı

Örnek:

1. Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı.

1. Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı.

Lisan : Arapça māʿadā

Telaffuz : ma:da:

maaile

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Ailece, ev halkıyla birlikte

Örnek:

1. Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden.

1. Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden.

Lisan : Arapça maʿaʿāʾile

Telaffuz : ma:a:ile

maalesef

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki, maatteessüf

Örnek:

1. Hatta maalesef bu sevgide bir çocuk içliliği bile vardır.

1. Hatta maalesef bu sevgide bir çocuk içliliği bile vardır.

Lisan : Arapça maʿa'l-esef

Telaffuz : ma:lesef

maalmemnuniye

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , İsteye isteye, seve seve, memnunlukla, memnuniyetle

Örnek:

1. Eğer sen ahlakıyla çalışıp da buhran sebebiyle işi bozulmuş bir adam olaydın maalmemnuniye yardım ederdim.

1. Eğer sen ahlakıyla çalışıp da buhran sebebiyle işi bozulmuş bir adam olaydın maalmemnuniye yardım ederdim.

Lisan : Arapça maʿa'l-memnūniyye

Telaffuz : maa'lmemnu:niye

maarif

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bilgi ve kültür

Örnek:

1. Bakalım ne türlü maariften bahsedebileceksin?

1. Bakalım ne türlü maariften bahsedebileceksin?

2. Öğretim ve eğitim sistemi

Örnek:

1. En büyük emelim, maarif vekili olarak yurdumun irfanını yükseltmektir.

1. En büyük emelim, maarif vekili olarak yurdumun irfanını yükseltmektir.

Lisan : Arapça maʿārif

Telaffuz : ma:rif

maarifçi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öğretim ve eğitim kurum veya kuruluşlarında çalışan kimse

maarifçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maarifçi olma durumu

maaş

İlgili Kelimeler:

maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aylık

Örnek:

1. Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım.

1. Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım.

Lisan : Arapça maʿāş

maaş almak

Anlamı:

1. aylık almak

maaş bağlamak

Anlamı:

1. aylık bağlamak

maaş bordrosu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalışanların bir aylık hizmet bedelini, vergi matrahını ve kesintileri ile aylık net ücretini gösteren cetvel

maaş vermek

Anlamı:

1. aylık vermek

maaşa geçmek

Anlamı:

1. aylığa geçmek

maaşlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aylıklı

Örnek:

1. Biri bir koca görür rüyasında / Yüz lira maaşlı kibar bir adam

1. Biri bir koca görür rüyasında / Yüz lira maaşlı kibar bir adam

maaşlılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maaşlı olma durumu

maaşsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aylıksız

maaşsızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maaşsız olma durumu

maatteessüf

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Maalesef

Örnek:

1. Hayır, Belediye nizamnamesinde maatteessüf -evet aynen böyle söyledi- maatteessüf buna dair bir kayda tesadüf edemedik.

1. Hayır, Belediye nizamnamesinde maatteessüf -evet aynen böyle söyledi- maatteessüf buna dair bir kayda tesadüf edemedik.

Lisan : Arapça maʿa't-teʾessuf

Telaffuz : ma'atteessüf

maazallah

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Tanrı korusun, Tanrı esirgesin` anlamlarında bir söz

Örnek:

1. Maazallah! Başına bir şey gelirse ben kahrolurum.

1. Maazallah! Başına bir şey gelirse ben kahrolurum.

Lisan : Arapça maʿāẕallah

Telaffuz : ma:zallah

mabat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bitmemiş yazı, roman vb.nde arka, devam

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kıç

Lisan : Arapça mābaʿd

Telaffuz : ma:ba:t

mabet

İlgili Kelimeler:

mabet ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tapınak

Örnek:

1. Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir.

1. Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer

Örnek:

1. Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir.

1. Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir.

Lisan : Arapça maʿbed

Telaffuz : ma:bet

mabet ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Dünyadaki tohumlu bitkilerin en eskisi ve yaşlısı olup yaşayan fosil olarak adlandırılan, 30-40 metre boyunda 2-3 metre çapında, sonbaharda altın sarısı yapraklarıyla dekoratif bir görünüm sergileyen, dona ve hava kirliliğine karşı dayanıklı bir süs ağacı, Çin çamı (Ginkgo biloba)