Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kutlu gün doğuşundan bellidir
Anlamı:

1. `mutlu sonuç verecek işler, daha başlangıçta ve aldığı yönden belli olur` anlamında kullanılan bir söz


kutlu olsun
Anlamı:

1. `uğurlu olsun, bolluk ve iyilik getirsin` anlamında kullanılan bir kutlama sözü


kütlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küt olma durumu


kutlulama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutlulamak işi


kutlulamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kutlamak

Örnek:

1. Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum.

1. Ben, bizde yılbaşını kutlulamak diye bir görenek olduğunu bilmiyorum.


kutlulanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutlulanmak durumu


kutlulanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kutlu duruma gelmek

Örnek:

1. Savaş biter, Yanık Ömer köye döner / Köylü bütün bayram eder / Yanık Ömer kutlulanır / Nişanlısı mutlulanır

1. Savaş biter, Yanık Ömer köye döner / Köylü bütün bayram eder / Yanık Ömer kutlulanır / Nişanlısı mutlulanır


kutluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutlu olma durumu


kutnu
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Pamuk veya ipekle karışık pamuktan dokunmuş kalın, ensiz kumaş türü

Örnek:

1. Kutnu kumaş dökülmüş, şala kim bakar / Ger Ali'nin kurşunu dağları yakar

1. Kutnu kumaş dökülmüş, şala kim bakar / Ger Ali'nin kurşunu dağları yakar


Lisan : Arapça ḳuṭnī

kütör
Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Smaçör


Lisan : Türkçe küt + Fransızca -eur

kutsal

İlgili Kelimeler:

dış kutsal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , din bilgisi , din bilgisi , Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes

2. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut

Örnek:

1. Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım.

1. Aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım.

3. Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen

Örnek:

1. Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur.

1. Demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur.

4. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan


kutsallaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsallaşmak işi


kutsallaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kutsal duruma gelmek


kutsallaştırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsallaştırma işi


kutsallaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsallaştırmak işi


kutsallaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kutsal duruma getirmek, kutsamak

Örnek:

1. Ana muhabbetini böylece kutsallaştırmış bulunuyordu.

1. Ana muhabbetini böylece kutsallaştırmış bulunuyordu.


kutsallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsal olma durumu, kutsiyet, mukaddeslik

Örnek:

1. Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim.

1. Galiba, verilen sözün kutsallığına inanmış bir neslin misyoner ruhlu üyelerinden biri de bendim.


kutsama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsamak işi, takdis


kutsamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kutsallaştırmak

Örnek:

1. Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum.

1. Tesadüfen başlayan ömürleri tesadüfen sonlandırmamanın yegâne yolu olduğu için sizi değil intiharı kutsuyorum.

2. Kutluluk dilemek, takdis etmek

3. Kutlu ve aziz kılmak

Örnek:

1. Ben bu evi 19. yüzyılda başlayan yaşamını 21. yüzyıla kadar sürdürebildiği için kutsamış oluyorum.

1. Ben bu evi 19. yüzyılda başlayan yaşamını 21. yüzyıla kadar sürdürebildiği için kutsamış oluyorum.


kutsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kutsal

Örnek:

1. Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor.

1. Falih Rıfkı, Türk gazeteciliğini bir vatan hizmeti telakki etmiş ve kutsi bir vazife gibi ifa ediyor.


Lisan : Arapça ḳudsī

Telaffuz : kutsi:

kutsileşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kutsileşmek durumu


kutsileşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kutsal duruma gelmek

Örnek:

1. Bizim hayatımız için böyle kutsileşmiş yerlerimiz vardır.

1. Bizim hayatımız için böyle kutsileşmiş yerlerimiz vardır.


kutsiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kutsallık


Lisan : Arapça ḳudsiyyet

kutsuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uğursuz, kötü, menhus

2. Mutsuz, zavallı


kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur
Anlamı:

1. `talihsiz kişi, her an kendisine saldıracak güçlü kimselerle yan yana bulunur` anlamında kullanılan bir söz