92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Kükürtlü buhar çıkaran ve üzerinde kükürt biriken alan
Telaffuz : kükü'rtatar
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Yoğunluğu 2,3 olan, renksiz, boğucu kokulu ağır bir gaz
Lisan : Farsça gūgird + dioxyde
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Kükürtlemek işi, sülfürleme
1. nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , Kükürtleme işine konu olmak veya kükürtleme işi yapılmak
1. Bağ kükürtlendi.
1. Bağ kükürtlendi.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde kükürt bulunan
1. Kükürtlü sabun.
1. Kükürtlü sabun.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kükürdü andıran, kükürde benzeyen, kükürt gibi, kükürdümsü
kul cinsi, kul hakkı, kul kâhyası, kul kethüdası, kul oğlanı, kuloğlu, kul taksimi, kul yapısı, buyruk kulu, emir kulu, kapı kulu
1. isim , isim , isim , isim , Tanrı'ya göre insan
1. Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez.
1. Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez.
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Köle
1. Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı.
1. Kendisi kabilenin beyinin kullarından birinin kızıydı.
3. tarih , tarih , tarih , tarih , Karavaş
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bütün, tüm
1. Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı?
1. Bir asırdan beri şiirimizi bir kül olarak göz önüne getirince bu misal canlanmaz mı?
Lisan : Arapça kull
külbastı, kül çöreği, küldöken, külkedisi, kül rengi, kül tablası, külyutmaz, yosun külü
1. isim , isim , isim , isim , Yanan şeylerden artakalan toz madde
1. Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler.
1. Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler.
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlılarda köle veya karavaşlıktan yetişen kadın
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Külde pişirilen çörek
1. kendine aşırı derecede bağlamak, boyun eğdirmek
1. Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü
1. Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü
1. yakmak, kavurmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birinin varını yoğunu tüketmek, yok etmek
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağında yeniçeri ağasından sonra gelen en yüksek düzeydeki subay, kul kethüdası
1. tam bir doğruluk ve özveri ile bağlanarak bütün isteklerini yerine getirmeye hazır olmak
Ön Takı : (birine)
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Vergi toplayan belediye tahsildarı
1. aşırı derecede bağlanmak, boyun eğmek
1. Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak.
1. Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak.
Ön Takı : (bir şeye)