92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Koparma işi yapılmak
1. Katırtırnakları hem dikenliydi hem de güç koparılıyordu.
1. Katırtırnakları hem dikenliydi hem de güç koparılıyordu.
1. koparmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ilgisini kesmek, önem vermemek
1. Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum.
1. Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum.
1. isim , isim , isim , isim , Koparma işi
1. İnsanı her günkü uğraşılarından koparışları, kavrayıp götürüşleri de caba.
1. İnsanı her günkü uğraşılarından koparışları, kavrayıp götürüşleri de caba.
1. -i , -i , -i , -i , Ansızın veya çabucak koparmak
1. Geminin batırılması emrini ben vermiş ve sigorta kumpanyasından ihtiyacım olan parayı sessizce koparıvermiştim.
1. Geminin batırılması emrini ben vermiş ve sigorta kumpanyasından ihtiyacım olan parayı sessizce koparıvermiştim.
Telaffuz : koparı'vermek
1. isim , isim , isim , isim , Koparmak işi
1. Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı.
1. Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı.
2. spor , spor , spor , spor , Halterde ayakları açarak halteri bir çırpıda baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi
tozkoparan
1. -i , -i , -i , -i , Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
1. O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!
1. O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Daldan, ağaçtan alıp toplamak
1. Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır.
1. Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır.
3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
1. Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı.
1. Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı.
4. Zor kullanarak almak
5. -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , Güçlükle elde etmek
1. Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu.
1. Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu.
6. spor , spor , spor , spor , Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek
1. -i , -i , -i , -i , Kopartma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Kopartmaya gücü yetmek
1. isim , isim , isim , isim , Bir giysinin iki yanını bitiştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç, agraf
1. Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı.
1. Sedef bir kopça, kirli ve incecik boynunu sıkmıştı.
Lisan : Bulgarca kopça