keçiboynuzu gibi

Anlamı:

1. işi çok, verimi az olan

keçide de sakal var

Anlamı:

1. `sakal, kişiye değer kazandırmaz` anlamında kullanılan bir söz

keçiler

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Keçileri ve çeşitli koyun türlerini içine alan, dağlık, kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik, geviş getiren hayvanlar sınıfı

keçileri kaçırmak

Anlamı:

1. delirmek veya bunalım içinde bulunmak

keçileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keçileşmek işi

keçileşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İnadı tutmak

keçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnatçılık

keçilik etmek

Anlamı:

1. inat etmek

keçimemesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sert kabuklu, iri taneli, uzunca, beyaz veya kırmızımsı bir tür üzüm

Telaffuz : keçi'memesi

keçinin uyuzu, çeşmenin gözünden su içer

Anlamı:

1. `değersiz kişiler kendilerini değerli ve en güzel şeye layık görürler` anlamında kullanılan bir söz

Keçiören

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ankara iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : keçi'ören

keçisağan

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çobanaldatan

Telaffuz : keçi'sağan

keçisakalı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ladengillerden, çayırlarda, nemli yerlerde yetişen, yaprakları mızraksı ve çizgili, çiçekleri mavimtırak veya mor renkte bir tür laden bitkisi, keçisedefi (Cistus creticus)

2. Gülgillerden, beyaz veya pembe çiçekli, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık, erkeçsakalı, çayırmelikesi (Spiraea aruncus)

Telaffuz : keçi'sakalı

keçisedefi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Keçisakalı

Telaffuz : keçi'sedefi

keçitırnağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesici ağzı üçgen biçiminde olan oyma kalemi

Telaffuz : keçi'tırnağı

keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı

Anlamı:

1. başkasının büyük zararı karşısında kendi küçük yararını düşünenler için sitem olarak söylenen bir söz

keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur

Anlamı:

1. `gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar` anlamında kullanılan bir söz

Örnek:

1. Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur, otu iyi seç ki uçtuğuna değsin.

1. Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur, otu iyi seç ki uçtuğuna değsin.

keder

İlgili Kelimeler:

keyfekeder

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acı, üzüntü, dert, sıkıntı, ızdırap, tasa

Örnek:

1. Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla bertaraf olmasın.

1. Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla bertaraf olmasın.

Lisan : Arapça keder

keder çekmek

Anlamı:

1. acı duymak, ızdırap çekmek

keder vermek

Anlamı:

1. üzüntü vermek, kederlendirmek, tasalandırmak

kederlendirme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kederlendirmek işi

kederlendirmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Keder, üzüntü duymasına yol açmak, acı vermek

kederleniş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kederlenme işi

kederlenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kederlenmek işi

kederlenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kederli olmak, üzülmek, tasalanmak, mükedder olmak

Örnek:

1. Biz hep o haberlerin tesiriyle düşünür, endişelenir, kuşkulanır, kederlenir dururuz.

1. Biz hep o haberlerin tesiriyle düşünür, endişelenir, kuşkulanır, kederlenir dururuz.