92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Söndürme
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Sönüm
3. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Sönüm
Lisan : Arapça iṭfāʾ
Telaffuz : itfa:
1. söndürmek
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , ödemek, sönümlemek
3. fizik , fizik , fizik , fizik , sönümlemek
itfaiye aracı
1. isim , isim , isim , isim , Yangın söndürme kuruluşu
2. İtfaiye aracı
1. İtfaiyelerin çanları çalıyor, sirenleri ötüyordu.
1. İtfaiyelerin çanları çalıyor, sirenleri ötüyordu.
Lisan : Arapça iṭfāʾiyye
Telaffuz : itfa:iye
1. isim , isim , isim , isim , Yangın söndürmek üzere özel olarak donatılmış motorlu araç, itfaiye
1. isim , isim , isim , isim , Yangın söndürme kuruluşunda görevli kimse, yangıncı
ithafname, ithaf yazısı
1. isim , isim , isim , isim , Birinin adına sunma, armağan etme
Lisan : Arapça itḥāf
Telaffuz : itha:fı
1. isim , isim , isim , isim , Bir kitabın veya eserin bir kimseye sunulduğunu belirten yazı, ithafname
1. zarf , zarf , zarf , zarf , İthaf yoluyla
Lisan : Arapça itḥāfen
Telaffuz : itha:fen
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İthaf yazısı
Lisan : Arapça itḥāf + Farsça nāme
Telaffuz : ithafna:me
ithal malı
1. isim , isim , isim , isim , İçine alma
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Bir ülkeye başka ülkelerden mal getirme veya satın alma
3. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Başka ülkelerden alınan mal
Lisan : Arapça idḫāl
Telaffuz : itha:li
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Yurt dışından getirilen mal
bedelsiz ithalat
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Başka bir ülkeden mal getirme veya satın alma, dış alım
1. Devletin ithalatı, ihracattan fazla olursa iflasa sürüklenir.
1. Devletin ithalatı, ihracattan fazla olursa iflasa sürüklenir.
2. Bir ülke için başka bir ülkeden alınan malların bütünü
Lisan : Arapça idḫālāt
Telaffuz : itha:la:tı, l ince okunur
ithamname
1. isim , isim , isim , isim , Suçlama
1. Övgü dolu bir itham var yüreğimin söylediklerinde.
1. Övgü dolu bir itham var yüreğimin söylediklerinde.
Lisan : Arapça ithām
Telaffuz : itha:mı
1. suçlamak, suçlu görmek
1. Ortada Nihat Efendi'yi itham edecek hemen hemen hiçbir delil yok.
1. Ortada Nihat Efendi'yi itham edecek hemen hemen hiçbir delil yok.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Suçlama yazısı
Lisan : Arapça ithām + Farsça nāme
Telaffuz : ithamna:me
1. isim , isim , isim , isim , İtici güç, ilham verici
1. Hayalî aşklar ona yaratmalarında en sıcak iti oluyor, iç iklimini uzun süre ısıtıyordu.
1. Hayalî aşklar ona yaratmalarında en sıcak iti oluyor, iç iklimini uzun süre ısıtıyordu.
1. `saldırgan biriyle karşılaşma olasılığı bulunan kimse kavgaya hazır olmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. `çığırından çıkmış olan bir işin düzeltilmesi, bu işe yol açan kimseye düşer` anlamında kullanılan bir söz