Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
istikrarlıca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Dengelice


Telaffuz : istikrarlı'ca

istikrarlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstikrarlı olma durumu


istikrarsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dengesiz


istikrarsızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Dengesizce


Telaffuz : istikrarsı'zca

istikrarsızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstikrarsız olma durumu, dengesizlik, kararsızlık

Örnek:

1. Hemen bütün demokrasilerin başlıca gailesi olan hükûmet istikrarsızlığından İsviçre'de hiçbir alamet görülmemişti.

1. Hemen bütün demokrasilerin başlıca gailesi olan hükûmet istikrarsızlığından İsviçre'de hiçbir alamet görülmemişti.


istikraz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ekonomi , ekonomi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ekonomi , ekonomi , Borçlanma


Lisan : Arapça istiḳrāż

Telaffuz : istikra:zı

istikraz etmek
Anlamı:

1. borçlanmak


istikşaf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Araştırma

2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Açınsama


Lisan : Arapça istikşāf

Telaffuz : istikşa:fı

istila
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme

Örnek:

1. İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi.

1. İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi.

2. Yayılma, kaplama, sarma, bürüme


Lisan : Arapça istīlāʾ

Telaffuz : istila:, l ince okunur

istila etmek
Anlamı:

1. bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirmek

2. yayılmak, kaplamak, sarmak, bürümek

Örnek:

1. Sevgilimizi bazen de gürültülü bir neşe istila ederdi.

1. Sevgilimizi bazen de gürültülü bir neşe istila ederdi.


istilacı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İstila eden (kimse, devlet)


istilacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstilacı olma durumu


ıstılah
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Terim

Örnek:

1. Tasavvuf ıstılahında ise arzu edilen makbul ve sevimli bir işin elde edilmesine kalbin bağlanmasıdır.

1. Tasavvuf ıstılahında ise arzu edilen makbul ve sevimli bir işin elde edilmesine kalbin bağlanmasıdır.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herkesin anlayamayacağı anlamda kullanılan söz


Lisan : Arapça iṣṭilāḥ

Telaffuz : ıstıla:hı

ıstılah paralamak
Anlamı:

1. ağdalı, hiç kimsenin anlamadığı bir biçimde konuşmak


istilzam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerektirme


Lisan : Arapça istilzām

Telaffuz : istilza:mı

istilzam etmek
Anlamı:

1. gerektirmek


istim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İslim

Örnek:

1. Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar.

1. Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar.


Lisan : İngilizce steam

istim arkadan gelsin
Anlamı:

1. islim arkadan gelsin


istim üstünde olmak
Anlamı:

1. buharla işleyen araçlar kalkmaya hazır duruma gelmek

Örnek:

1. Gemi istim üstünde, kalkması yakın. Demir almak için süvari bekleniyordu.

1. Gemi istim üstünde, kalkması yakın. Demir almak için süvari bekleniyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , hemen gidecek durumda bulunmak


istimal

İlgili Kelimeler:

suistimal

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kullanma


Lisan : Arapça istiʿmāl

Telaffuz : istima:li

istimal etmek
Anlamı:

1. kullanmak

Örnek:

1. Düşmanın tahrip ettiği raylar ve traversleri balyoz, çekiç yerine istimal ettik.

1. Düşmanın tahrip ettiği raylar ve traversleri balyoz, çekiç yerine istimal ettik.


istimara
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölçme, değerlendirme

2. Bir kabın hacmini veya alabileceği miktarı hesaplama


Lisan : İtalyanca stimare

Telaffuz : istima'ra

istimator
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gümrüklerde mallara değer biçen görevli


Lisan : İtalyanca stimatore

istimbot
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Çatana

Örnek:

1. Kalamış'tan istimbota binildiği vakit neşeler tezayüt etmişti.

1. Kalamış'tan istimbota binildiği vakit neşeler tezayüt etmişti.


Lisan : İngilizce steamboat

istimdat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yardım isteme, yardıma çağırma


Lisan : Arapça istimdād

Telaffuz : istimda:dı